27 Haziran 2007 Çarşamba

Gerçek Dostluklar....

Aslında ne kadar da zordur...Birine dostum diyebilmek,herşeyini paylaşabilmek,iyi ve kötü gününde yanında olabilmek...Hele hele benim için o kadar zor ki ve bu sebeple de o kadar az ki dost dediğim insan sayısı... Sanırım bu yüzden en çok onlarla ilgili bişey olduğunda alınıyorum; biraz ihmal edildiğimi düşünsem kırılıveriyorum gözlerim doluyor ve bu duruma birileri (!)
gerçekten çok kızıyor.

Yine de başka herşeyi içime atan ben sinirlendiysem,üzüldüysem gıcık olduysam ya da küstüysem bunu dostlarıma açıkça söylemeyi yeğliyorum. Belki kendince haklı bir sebebi vardır, yaptığı şeyi özellikle yapmıyordur diye...Eskiden olsa soramazdım,küser suratımı asar otururdum hiç bişey de demezdim kendi anlasın isterdim. Ama artık konuşmayı öğrendik;sanırım bu da büyüdüğümüzü gösteren bişey...İnsan olgunlaştıkça olaylara biraz daha farklı bakmayı öğreniyor. Gerçi benim kobacanıma sorarsanız ben hala şımarık bir çocuğum ama yine de öğreniyorum bence...

İşte geçenlerde buna benzer bir olay yaşadım...Üniversiteden bir arkadaşımızın düğünü vardı. Kalktık taa Büyükçekmecelere gittik süslenip püslenip..Herkes ordaydı,sevdiğim ya da sevmediğim bir sürü kişi. Neyse... Fuva'ların masa doluydu biz de o sebeple bir arka masaya geçtik. sonradan ilerleyen zamanda bi baktım ki onların dolu olan masa iki katı kapasiteye ulaşmış ve bi tek biz yokuz. Düşünün yani hiç sevmediğimiz haz etmediğimiz insanlar bile o masada oturuyordu.. Eeeee düşünün bakalım bunu gören Tubikko nasıl bir ruh haline girer... Çok üzülür,sinirlenir,kendini dışlanmış hisseder,akşamını mahveder kendi için ve bütün bunlar sonucunda gözleri dolar...Ve bunu gören aşkısı,sevgilisi,kocası zaten onun ağlamasından nefret etmektedir ve ona çok pis bakar... Sonradan Tubikko olayların iç yüzünü öğrenince düzelecektir ama kocasını sinir ettiğiyle kalacaktır ve bu duruma üzülecektir...

Her neyse..Kinci bir insan olmadığım için ve de iyi niyetimden ötürü dün bu rahatsızlığımı dile getirdim.Fuva ile konuştum,ona ne kadar bozulduğumu,kırıldığımı anlattım... O da yanımıza geç gelme sebeplerini falan filan anlattı işte. sonuç olarak bu olaya çözüm bulmanın yanı sıra çok uzun zamandan beri birlikte bişeyler paylaşamadığımızı, dışarı çıkmadığımızı hep başka dertlere daldığımızı gördük.. En sonunda ikimizin de bazı konularda kabahatli olduğunu görüp bu dostluğun biraz daha özene ihtiyacı olduğuna karar verdik... Bunun sonucunda da bir organizasyon yaptık ve yarın misafirlerim geliyo bizim evimize.

İşte böyle.... Kıssadan hisse dostluk önemlidir.Ancak özel olduğunu düşündüğün kişilere dostum dersin...Zaman zaman uzak düşsen de, kırılsan da eğer gerçekse dostun bütün sorunlar hallolur ve kaldığın yerden devam edersin. Hayatımızın herhangi bir döneminde daha hassas olabiliriz ve kırılganlıklarımız artabilir ama yine de geçmişe çok takılmamak gerek derim ben.....
Print this post

0 yorum: