17 Aralık 2007 Pazartesi

Benim için Hayat...

TEBESSÜM

Dün..bugün.. yarin..
Umut eder bir yanım.
Bu son degil, baslangıç biliyorum.
Yagmurun sesi anlatıyor bize herseyi..
Yüzünde bir tebessüm, dinliyorum..
Bu acılar elbet biter
Hayat yine devam eder, bekliyorum…

Neler neler gelir gecer
Hersey unutulur
Bir ümitle yeni bir gün baslar..
Gelse de son bahar
Hayat gülümsüyor akip gidiyorken zaman
Ahhh yine bir gün baslar, yepyeni umutla…
Gelse de son bahar…

Geçenlerde bir arkadasım mail atmıştı bütün arkadaslarına sizce HAYAT NEDİR diye... O zaman kızdım ona; neden böyle boş işlerle uğraşıyor diye tutup da böyle şeylerle uğraşacak zamanımız mı var diye...Cevaplamadım da...Ama kafama takıldı o günden beri; kızdığım şeyleri kafaya takmak oldum olası alışkanlığımdır zaten...

Şimdilerde bunu sorguluyorum;hayat nedir diye... Bunu sorgularken de yine çocukluktan bu yana yaşadıklarım gözümün önüne geliyor;bütün eski kayıtları gözden geçiriyorum birer birer... Kendimle hesaplaşmam kısa zamanda biter mi bilmiyorum ama sanmıyorum da..Bitmesin de zaten...Çünkü bence insan ara ara böyle kendiyle hesaplaşmazsa kendine kattıklarını ya da hayatın kendisinden götürdüklerinin hesabını yapmazsa kısaca bir kitap gibi düşünürsek hayatımızı;arada geriye dönüp okuduğu sayfaları anımsamazsa insan, hayatının sonuna geldiğinde hiç anlamadan okuduğundan ders çıkarmadan koskaca kalın bir kitabı bitirmiş olmakla kalır. Bu kitaptan ne öğrendin diye sorulduğunda ise cevap koskoca bir hiç olur.....

Bana göre hayat öncelikle budur,bize bahşedilenleri acısıyla tatlısıyla yaşamak,yeri geldiğinde sorgulamak kendimizi.. Bütün hesapları ortaya koymak elimize ne kaldığını görmek,eğer bizden giden çoksa kazancımızı arttırmak için biraz daha çaba göstermek belki de...Zaman zaman iyi biri mi kötü biri mi olduğumuz konusunda dürüst olmak kendimize...

Bana göre hayat içimizdeki ışığı hiç kaybetmemektir,o ışığı kaybetmemek için çaba harcamaktır...Oldu ki sönüverdi zifiri karanlık oldu her yer,o zaman dahi yüreğimiz onu aydınlatacak ufacık bir ışığa dahi izin vermek... O ışık o yüreğe bir kere sızdı mı hiç tükenmeyecek gibi yanar ve hayatın en büyük anlamı haline geliverir...Ve ben inanırım ki yüreğinde ışık olmayan insanların gözlerinde de o pırıltıyı göremezsiniz...

Bir de hayat yaşadığın hiç birşeyden pişman olmamaktır bence... Çünkü insanın hayatında olan herşeyin bir sebebi vardır... Hani bazen çok istediğimiz birşeye sahip olamadığımızda ya da çok sevdiğimiz bişeyi kaybettiğimizde çok üzülürüz ya..Üzülmemek lazım..Eğer o bizden alınıyorsa mutlaka ama mutlaka bir sebebi vardır... Ya biz sahip olduğumuza yeterince sahip çıkamamışızdır ya da onun hayatımızda olmaması belki de daha iyidir bizim için...

Kısaca Hayat içinden geldiği gibi yaşamaktır.Kimseye esir olmadan, başkalarının ne düşündüğüne gerektiğinden fazla önem vermeden, hep daha iyi şeylerin olacağından umudunu kesmeden, sevdiklerinden asla vazgeçmeden,senin değerlerine kimsenin el sürmesine müsade etmeden ama başkalarının değerlerine de saygı duymayı ihmal etmeden....

Benim için hayatı güzel yaşamak ise; içimdeki kıvırcık saçlı, neşeli, kahkahalar atan, gözlerinden ışıklar saçan,vurdumduymaz,inatçı ve cin fikirli küçük kızı;benliğimde yeni bir yer etmeye başlamış olan o olgun, kararlı yeri geldiğinde ciddi, hakkını arayan, herkesin karşısında kendini yüreklilikle savunabilecek o genç kadına değişmeden ikisini bir arada yaşatabilmek... Küçük kızın kırılmasına izin vermeden karanlıklarda kaybolmasına göz yummadan.... Print this post

2 yorum:

Muhabbet Çiçeği dedi ki...

Canım ne güzel anlatmışsın Hayatı. Soluksuz okudum ve ne kadar çok bencede dedim inanamazsın. Yazdıklarına katılıyorum canım. Hayatın hep güzel şeyler getirmesi dileğiyle. Öptüm

TuBiKKo dedi ki...

muhabbet çiçeği galiba seninle çok ortak noktamız var bizim :) böyle arkadaslar bulmak çok da kolay değil :)