23 Ocak 2008 Çarşamba

ÇOCUK OLMAK...



Dün akşam trende evime giderken ve elimdeki kitabı okumaya çalışırken, hiç yoktan, durup dururken,anıların arasından çocukluğumdan çıkıp geldi. Elif...

Çocukluğumun yazlarını geçirdiğim Yalova'daki Ankara'lı arkadaşım.. Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi..O benden iki yaş büyüktü.Kendi aramızda ingilizce konuşup dururduk.Aydın-6 diye bi site vardı onun girişinde telefon kulübesi vardı. Oraya gidip telefon açardık. Hatta üçlü bi arkadaş grubu vardı sonradan arkadaşımız olmuşlardı. O çocuklar bizi hep ingilizce konuşurken görmüş de turist sanmışlardı :) Hatırlıyorum da sonradan sormuşlardı neden hep ingilizce konuşuyosunuz diye.. Tamam itiraf ediyorum bizi yabancı sansınlar diye özellikle yapıyorduk hava basıyorduk yani.

Bir de şifreli konuşmak istediğimizde hemen ingilizce konuşmaya başlardık sanki dünyada bizden başka kimse ingilizce bilmiyomuş gibi ne komikmişiz:) Çok iyi anlaşırdık. Elif babasının büyükelçi olduğunu söylemişti bize..Sonra bir gün Zeynep isimli başka bir arkadasım bu konuda yalan söylediğini attı ortaya ben inanamadım ama hakikaten de öyleymiş.Gidip annesinin önünde sormuştuk ve kadın donup kalmıştı yok canım nerden çıktı diye.Sanırım annesi babası ayrıydı ve çok da gurur duyduğu bir babası yoktu Elif'in bu sebeple de böyle birşey uydurmuştu..

Çocuk kalbimle ne kadar da kırılmıştım..En iyi arkadaşımın bana yalan söylediğini duymak cidden sarsmıştı beni...Zaten sanırım ben saf salak bişeydim çocukken.Tamam çok zekiyim o ayrı bi konu ama :) çok iyi niyetli olduğum için insanların beni kandırması çok kolay olurdu...

Bir de lise son sınıfta iken Erenköy'de otururken apartmanda Tuğçe diye bir kız vardı.Beni olmayan birinin varlığına inandırmıştı.Hoş sanırım kendisi de ciddi şekilde inanıyordu,sanırım o kız şizofren falandı.Bütün kankilerimle aramı bozmuştu. Sonra bizim çocuklara kendimi nasıl zor affettirmiştim. Allah'tan annem arkadaşlığımızı bi şekilde bozmayı başarmıştı da sınava iki ay kala kendime gelmiştim.Bu sayede oturup ders çalışmaya başladım..Yani son iki ayda bu kadar oluyor..( Yahuuu yeter Tubik yeterrrr tamam anladık zekisin de bırak başkaları söylesin bunu )

Aklıma geldi paylaşayım dedim.Bazen çok kel alaka zamanlarda geçmişten anılar pat diye çıkıp geliveriyo önümüze ve böyle tebessüm etmemizi sağlıyo... Hatta şimdi kulağıma sesi bile geldi Yalova'da akşam sahildeki banklarda otururken denizin kıyıya vuran sesi ve söylediğimiz şarkılar, gülüşmelerimiz ve çocukluğumun en güzel günleri....

saat 2 ye doğru arabası ile gelen dondurmacı amcanın zili..

Kaçıp kaçıp Aydın 4 e gidişimiz,Pazar'ın girişindeki tarçınlı izmir lokmasının kokusu burnumda hala,sonra bisiklet turlarımız, babannemin denizdeyken sesini bize yetiremediği için düdükle bizi öğle yemeğine çağırışı,çatık kaşları ama tebessüm eden dudakları...
Canım benim öyle çok özledim ki onu...Keşke hala yanımızda olsaydı da ölmeden görebilseydi üniversiteden mezun oluşumu... Nasıl da gururlanırdı kimbilir... İkinci annemdi o benim çok acıttı içimi gidişi çokkk....

Hey gidi günler heyy...Küçücük bir anı beni nerelere götürdü,ne kadar mutlu günlerdi onlar... Hayat ne kadar da dertsizdi.TEk sıkıntımız gece dışarda kalabilmek için yarım saat daha izin koparmaya çalışmaktan ibaretti....(Allahım bi keresinde camdan kaçmıştım yaa ama tırsıp hemen geri dönmüştüm :) valla babannem yakalasa oyardı beni kesin :) )
23.11.2007

O anda böyle anlatmışım çocukluğuma dair hissettiklerimi... Şimdilerde hayatın zorlukları ile karşılaştıkça kendimi keşke demekten alamadığım şey çocukluk benim için..Keşke hep çocuk kalsaydım,hep öyle saf... Çok güzel bir çocukluk geçirdim ben... Ve belki de şimdiki çocukların aksine doya doya sokakta oynamayı yaşamış neslin son temsilcilerindenim...

Hele bahar geldiğinde ayrı bir keyifti bizim için bahçede sokakta oynamak.. Okuldan koşa koşa gelip hemen önlüğümü çıkarırdım.Üstümü değişip koşa koşa dışarı çıkardım..İlkokuldayken oturduğumuz apartmanın bahçesi çok müsait olduğundan annemin de pek sesi çıkmazdı.. Apartmanda bir sürü yaşıt çocuk oluşumuz da hepimiz için ayrı bir avantajdı...

Baharda doğan yavru kedileri evlat edinirdik her sene..Hepimizin bir kedisi olurdu ve onlara bakardık..Hatta hatırlıyorum da bir keresinde yavru kedilerimizden birisi ölmüştü güçsüzlükten de (doğanın kanunu değil midir sadece güçlü olan hayatta kalır) ona cenaze töreni bile düzenlemiştik...Ne kadar çok ağlamıştım...

Sonra bir keresinde yoğun çabalarla arka bahçeye küçük bir kulübe kurmuştuk.Ama öyle kartondan falan basit bişey değildi.Bildiğiniz tahtalardan bezlerden ciddi ciddi küçücük bi kulübe idi.. Hatta o gece orda kalabilmek için babamdan izin almaya çalışmış ve saçmaladığımız için bi de azar işitmiştik..Şimdi gülüyorum... Çocukken insan o kadar hayal dünyasında yaşıyor ki bazen imkansızı isteyip alamayınca kalbi çok kırılıyor...

Ve yine aynı bahçede oynanan oyunların arasından çıkıp gelen yüksekten korkmayı yenme çabalarım..Apartmanı diğer apartmandan ayırmak için örülmüş olan 3 metre yüksekliğindeki ve sadece bir tuğlanın derinliği kadar kalınlıktaki duvarda cambaz gibi yürüyen arkadaslarıma özenip ben de çıkardım...Ama her defasında başım dönerdi ve ağaçta mahsur kalmış kedi yavruları gibi biri beni gelip kurtarsın diye bekleyip arkadaşlara alay konusu olurdum...

Yazları ise zaten ayrı bir keyifti Yalova bizim için...Onu yukarıda alıntı yaptığım yazımda da anlattım...Hala çocukluğumun kokuları geliyor burnuma düşündükçe...

Çocuk olmak her zaman için bende çok özel yeri olacak bir duygu... Belki de zaman zaman eşim bana çocuksun sen dediğinde kızsam da içimde o küçük kızı barındırıyor olmamdan ötürü... Ondan hiç bir zaman vazgeçmeyi de düşünümyorum çünkü günü gelince o küçük kız benim çocuklarımla oynayacağım oyunlarda bana rehber olacak...

Umarım kendi çocuklarımın da böyle anlatacak güzel çocukluk anıları olacak; anımsadıklarında tebessüm etmelerini sağlayacak,uzak yıllardan o kokuları burunlarına getirecek....


ÇOK ÖNEMLİ NOT: Şimdi farkettim ki bugün ayın 23 ü... Bizim evliliğimiz 10. ayı bitti bugün :) Ve ben çocukluğuma dair bu yazıyı da tam 2 ay önce bugün yazmışım... Print this post

26 yorum:

[ fiкяiмiи iиcє güℓü ] dedi ki...

Neden herkes çocuk olmayı istiyor? Neden.. neden.. neden.. olmayacak şeyi istiyor dersin? Öyle güzeldi ki her şey.:)

TuBiKKo dedi ki...

Aklımdan ne zaman seni geçirsem bir de bakıyorum ki yorum bırakmışsın..Galiba telepatik bir iletişim var seninle aramızda ne dersin :)

Ebru Oğuş dedi ki...

merhaba tuğba, sanırım son kelime oyuncusu son kelimeyi ilk kaleme almış:-)
ne güzel öyle çocukluk anılarının insanı hep gülümsetir olması.. keşke dünyadaki her çocuk aynı şeyi yapabilse.. bundan sonra burada ben de varım sanırım:-)
sevgiler,

TuBiKKo dedi ki...

hoşgeldin ebru,sefalar getirdin... diyorum ya hayatımın en güzel zamanları demek çocukluğum benim için..bir süre sonra çocukluktan çıktığımda sanki gözlerimden bir perde kalkmıştı da hayatımızda olmakta olan ama benim bir türlü farkedemediğim gerçekleri görünce ne kadar da şaşırmıştım..Hatta çocuk aklımla alt üst olduğumu hatırlıyorum;büyümek bu mu dediğimi...
Umarım bizim çocuklarımız da en az bizim kadar güzel anılarasahip olur..En azından ben bunun için elimden geleni yapıcam.

huysuz prenses dedi ki...

Biz de Aydın 6 sitesine giderdik. Yalova'da Çiflikköy bölge trafik'in orada teyzemlerin yazlığı vardı. Biz de kaçak giderdik tabi:)

TuBiKKo dedi ki...

huysuzum prensesim belki de karşılaşmışızdır bir yerlerde ne dersin?

Mutluveumutlu dedi ki...

O günleri tadı, anlamı gerçekten çok başkaymış. İnşallah seninde dediğin gibi kendi çocuklarımızda bizim gibi mutlu bir çocukluk geçirirler canım.

TuBiKKo dedi ki...

ben buna yürekten inanıyorum mutlum, eğer biz onların mutlu olması için gerekli çabayı gösterirsek eminim onların da güzel anıları olacak kendileri için...

Unknown dedi ki...

tubikkom yazmışsın da yazmışsın arkadaşım,ama yazdıklarınla beni benden almışsın,ah çocukluğum ahhh....

Muhabbet Çiçeği dedi ki...

Canım, çocukluğunu anlatan yazıyı ne kadar içten yazmışsın. Bazen bend eöyle oturup yazarım birşeyler ve kitap aralarına koyarım. Aylar sonra hatta yıllar sonra bulurum o kağıdı. Neler yazmışım derim içten içe okur kimi zaman güler, kimi zaman hüzünlenirim.Benimde çocukluğum çok güzeldi. Keşke o günlere geri dönebilsek bir anlık bile olsa. Bua rada 10. ayınız kutlu olsun canım. Darısı nice 10. yıllara,20. yıllara,50. yıllara... Bir ömür boyu beraber geçirmenize. Öptüm kocaman canım.

TuBiKKo dedi ki...

elçinim sen bu günlerde böyle pek iç çeker oldun bi topla bakalım kendini seni neşeli görmeye alışkınız...

çiçeğim...sen de paylaşsan şu yazdıklarını defter aralarından çıkarıp eminim çok güzel duygular vardır o satırlarda... öpüyorum kocaman

YeMeK vAkTi dedi ki...

tubiğim şekercanım sana bi kaç gün izin verelim çık dolaş dağa bayıra çayıra sal kendini anacım toparlan biraz olmiyi olmiyi böyle anladın sen onu

secill dedi ki...

yahuu yazdımm ınan yazdımm dedımkı hemde o cocukluk senın ruhunda var ofısımızın bucuru catlak tubbıkımm benım yazdımm, sarkıyı benım cok sevdığımıbılıosun ondan koydun youtube gıbı kesılmıoda burda hep acıp dınleyım dıe yaptın :) tamam vazgectım benı yazından mahrum etme ben 10 kerde olsa gırerım o sıfreyı parcayı dınlemek ıcın aman elım surçtü senı okumak ıcın :D:D dahaaaa ne 10 aylarrr goreceksın ınş. canımmm allah mutluluğunu daım ettrısın bak ıkıncıye yazınca bırsuru oldu daha ıyı olduuu heehe kotusun sen kotusun heheh

TuBiKKo dedi ki...

aylinim hangi izinden söz ediyosun sen ben burda tutup da yorumlara bile cvp yazmaya vakit bulamıyom... beyefendi der ki işler çokmuş mesai yapmak gerekmiş deliricem sapıtıcam farkında deil artık...

seçilim bu şifre konusunda mızmızlanmasan tam siper olcan.. :)Ofisin bücürü derken lütfen yanlış anlaşılmasın yani gayet boyum posum yerindedir 1.70 im ben; kanımca burda bücürkten kasıt yaramazlık manasındadır :)

Unknown dedi ki...

Herhalde oku oku bıkmayacağım nadir konulardan biri oldu, her çocukta insan kendinden bir şeyler buluyor snaırım büyüsü bu yüzden...
Çok güzel yazmışsın Tubikko, eline, güzel yüreğine sağlık..:)

TuBiKKo dedi ki...

Dilekçim; tıpkı ben de senin gibi çocuklukla ilgili yazıları okurken çok büyük keyif aldım ve bana öyle geldi ki 'çocuk'tan ziyade herkes kendi 'çocukluğuna' değinmiş...Sanırım hepimiz için kendi çocukluğumuz çok değerli birer hazine...

s. dedi ki...

Merhaba,
Çocukluklarını gerçekten yaşayamayanlar için çok üzülüyorum...o sokak çocuklarını gördüğümde mesela :( Kendi "sokak çocuk" luğum geliyor aklıma. Doya doya yaşadığım, oyun oynamanın, yemek yemekten bile daha önemli hale geldiği çocukluğum. Ve hala, içimde taşıdığım çocukluğum...
sen de kaybetme!

TuBiKKo dedi ki...

Hoşgeldin SS,
Çocukluğum istesem de vazgeçemeyeceğim ve gözüm gibi bakacağım bir kavram benim için..İçimdeki çocuğu kaybetmek mi? Delisin sen :) O zaman ben ben olamam ki...

etki alanı dedi ki...

Farkında mısın tubikko,
Hemen hemen her çocukluk yazılarında kokudan sözedilmiş.Ne kadar özelmiş demek ki o duyumuz...

Saf yönünden bahsediyorsun ya...Bence çok değerli bir özelliğin var...Ben kendimde de bu özelliği hala taşıyorum biliyor musun?...Bazen tatlı tatlı gülümserim,bazende cinlerim tepeme gelir...Bu duygumdan faydalanıp aptal durumuna düşürmeye çalışanlardan hemen uzaklaşıyorum...Darbe gibi geliyor insana....Çünkü ciddiye alıyorum karşımdakini..Kendim gibi görüyorum...Tabii salak yerine konuluyorum ama...Ama esprili şekilde takılanlara ben de katılıyorum..O zaman aptallığıma gülebiliyorum....Hele çocuklukta olunca çok iz bırakıyor....Çocuk ruhumuzu hiç öldürmeyelim....
Öpüyorum seni...
TüTü

TuBiKKo dedi ki...

TüTü ablacım,

Evet ben de dikkat ettim kokuların yaptığı çağrışımlara...Ve geçmişe dair tanıdık bi koku duyduğumda beni nasıl da alır götürür bir bilsen..
SAf olmak ise; zaman zaman komik duruma düşsem de ben seviyorum bu özelliğimi... Bazen bazıkötü şeyleri anlamamak da olsa bedeli belki de bu da hayata karşı koruma kalkanım benim..Bazen insanların yaptıkları kötülükleri anlayamamak belki de kalbimin çok daha kırılgan olmasını engelliyordur.BEnce herkesi kendin gibi düşünmek çok da kötü bişey değil;yoksa insanlara olan inancımı kaybedebilirim...
Güzel yorumun için teşekkürler ablacım..Sevgiler..

Seçil dedi ki...

Ne güzel yazmışsın :)
Ellerine sağlık :)

zilsizzarife'nin yeri dedi ki...

Tubikko yazdıklarını okurken benimde aklımdan neler geçti bir bilsen:)
Bu arada nice nice 10 aylara.
Unutmadan götürücem seni Mihrimah Sultan'a söz:)

Adsız dedi ki...

Cok güzel yazmissin canim...Bana kendi cocuklugumu hatirlamami sagladigin icin tesekkür ederim sana...Ayrica esinlede daha nice mutlu senelere insallah...

TuBiKKo dedi ki...

Semoşum canım sağol :)

zarifem; tahmin edebiliyorum gittiğin yerleri;yaşıt olduğumuza göre muhtemelen benim yazarken gittiğim yerlere yakın bi yer geldin :)

chanel;seni de cocukluguna götürdüysem ne mutlu bana :)çocukluk gibisi var mı?

Unknown dedi ki...

canımm benim ne güzel yazmıisın senin şu yazıların içimibi tuhaf ediyo benimmm...okurken bende çocukluguma döndüm hakkaten keşke hiç büyümesek hep çucuk kalabilsek..

TuBiKKo dedi ki...

arzumm daha da güzel haberler vericem size birazcık sabır :)