26 Mart 2008 Çarşamba

HAZIR MISIN? HADİ BAŞLAYALIM...

''Bu gökyüzünde her zaman bu kadar çok yıldız var mıydı yoksa ben mi görmemiştim'' diye geçirdi içinden.....

Ellerini başının arkasında kavuşturmuş; geceyi dinliyordu...Geceyi ve dalgaların duvarlara vurduğunda çıkardığı sesi....Ilık rüzgar pencerenin aralığından estikçe bunaltıcı yaz gecesinin sıcaklığını birazcık olsun alıyordu 50 metrekarelik odanın içinden....

Yataklarının içinde dönüp duranlar; öfleyip püfleyenler ve gözlerini tavana dikip derin düşüncelere dalmış insanlarla doluydu koğuş...
Her birinin ayrı hikayeleri olan;hepsi kendine göre haklı bir sebepten burada olan bir avuç insan.....Mutsuzdu hepsi....Gözlerinin ışıklarını kapıda kişisel eşyalarını teslim ederken gardiyana bırakıp üç parça çaputları ile girmişlerdi bu demir kapının ardına....

Parmaklıklarla çevrilmiş bir dünyada beklenebilir miydi bir kadının gözlerinin içinin umutla parlaması? Özgürlüğün olmadığı yerde umut yeşerebilir miydi insanın içinde?? Belki en fazla bir gün duvarların ardına çıkma umudu....

İşte o da 20 yıl boyunca bu umutla beklemişti...Bir gün bu kapıdan göğsü dik bir şekilde çıkıp hayata insanların arasına karışmayı umarak....

Sahi ne için girmişti içeri...Hatırlamak bile istemiyordu.... Tek bildiği haksız yere bunca zamandır hayattan izole edilmiş olduğuydu.....Suçsuzdu işte....20 yıldır her gece bunu söylemişti kendine...


''Ben suçsuzum....'' Ama herkes gülüp geçmişti ona ; '' Tabi kızım tabiiii zaten hepimiz suçsuzuz burda..Hepimiz....''

Bu gece işlemediği o suç için çektiği cezanın son gecesini dolduruyordu....Gece güne kavuştuğunda, şafak söktüğünde zamanını doldurmuş ve gitmeye hazır olacaktı.....

Valizini günler öncesinden hazırlamıştı...
Hayallerini,planlarını ve bir kaç küçük eşyasını özenle yerleştirmişti küçük bavula....

Kimsesi yoktu işte; onu karşılamaya hiç kimseler gelmeyecekti...Zavallı anacığını bikaç sene önce kaybetmişti....Zavallı kadın kahrından erken yaşta göçüp gitmişti.....

Yerinde doğruldu; parmaklığın ardındaki camın yanına oturdu bacaklarını toplayıp.... Bu saatlerde hava serinlerdi her mevsim... Sanki gece bitmek istemezcesine soğuk estirirdi rüzgarı...Ve bu duvarların arasında yaşamak zorunda kalan bütün insanlar nedendir bilinmez daha çok mu severdi geceyi....

Güneş kaybolup da karanlık çökünce koğuşa; en demlisinden çaylar doldurulur,türküler yakılır bazen birinin hıçkırığı duyulurdu yastığının altından....


''Elleşmeyin garibe... '' derdi Ayşe ana...''Bırakın döksün içini yavrucak..''
Ve en çok ağlayanlar yeni gelenler olurdu;eskiler zamanla kalplerinin nasır tutmasından mıdır bilinmez gözlerinin yaşına hakim olmayı bilirlerdi...
BElki bilmezlerdi de yüreklerinin sesini herkesten gizlemeyi; zehri gizli gizli akıtmayı öğrenirlerdi kim bilir.....

Güneş doğuyordu....
Son kez dalgaların kayaları dövüşünü dinlerken deniz havasını içine çekti Nazan....
''İstanbul'a gidince ordaki kardeşlerinize simit atıcam vapurdan'' dedi martılara...''Söz''....

***************************************

Demir kapının kilidi açıldığında o çoktan kapının önünde bekliyordu...Tüm arkadaşlarıyla vedalaşmış ve çıkınca buluşmak için sözleşmişlerdi....
Gardiyan kilidi söküp kapıyı sonuna kadar açtığında sıradan bir ses tonuyla sordu;

'' Hazır mısın çıkmaya??? ''

Nazan cevap verdi;

'' Hazırım....'' cevabı verirken sesindeki umudu ise sadece kendi farketmişti....

Geldiği gibi sessiz bir şekilde çıkıp gitti kale gibi duvarların ardından....

Artık hayata karşıp gidebilirdi;onunla mücadele etmek için hiç bir hazırlığı olmasa da......
Print this post

15 yorum:

[ fiкяiмiи iиcє güℓü ] dedi ki...

Çok güzel bir öykü olmuş kuşum. Yaşama hazırlıklı olmak her koşulda gerekli. Kalemine sağlık.

sufi dedi ki...

sevgili Tubikko zor bir kelimeydi "HAZIRLIK"Buna rağmen çok iyi vurgulamışsın kelimenin anlamını ellerine ve yüreğine sağlık.

Yaşamın kıyısında dedi ki...

Sevgili Tubikko,
ne güzel yazmışsın, ne kadar çok insan o duvarların içinde, belki gerçek suçlu ama neden?
belki de gerçekten suçsuz.
Bana göre o içerideki suçluların bile (adi suçlu hariç) suç işlemesine zorlenmış.
Ellerine sağlık

Berrin dedi ki...

kelımeler yerlı yerınde hıslerıyle beraber..
kımseyı dusurmesın allah oralara ozellıklede sucsuz ıse..

yuregıne saglık..

Tabiat Ana dedi ki...

nazanın hazırlığı olmasada umudunun olmasını çok sevdim ben.
Ellerine sağlık arkadaşım...

TuBiKKo dedi ki...

fikriminincegülü çok teşekkür ederim ablam benimmm :) elimden bu geldi bu sefer napalım:)

sufi teşekkür ederim beğendiyseniz ne mutlu bana<:)

sevgili yaşamın kıyısında; haklısınız suçlu ya da suçsuz bir çok insan var o duvarların altında,biraz daolsun onların onların gözünden bakarak bişeyler karalamak istedim bu defa

berrin; bana biraz havada kaldı bu öykü gibi geldi ama,beğenmene sevindim :)

tabiat anacım; benim öykülerimde umut eksik olursa beni pek tanımlamaz öyle değil mi :) sağol arkadaşım.

Derin Sularda dedi ki...

Tubikko, cidden çok duygulandım okurken dilerim kimse yaşamasın bunları... Eline yüreğine sağlık.

Esra dedi ki...

Insanin ozgurlugunun tamamen elinden alinmasi bana hep cok aci gelmistir. Dilerim gonlu guzel kimse yasamasin bunlari ama bu da hayatin bir parcasi degil mi... aci bir parcasi...

TuBiKKo dedi ki...

Sevgili Dilek; haklısın keşke kimse yaşamasa bütün bunları ama galiba bu insan olmanın getirdiği bişey..Herkesin zaafları var ve o zaaflar bazen insanu yanlış yollara sürğkleyebiliyor.

Sevgili Esra;suç işleyenleri de bir yere kapatmak çözüm değil bana kalırsa...Tamam bazı vahşiler var ki onlara verilen en ağır ceza bile az kalıyor bence ama hafif suçlardan yatan insanları başka yöntemlerle topluma kazandırmak gerekli bence..

cinar dedi ki...

Sanki bir filmin son kareleri. Kötü geçen yıllar sonrasında kadının tekrar özgürlüğüne kavuşması ve umutla yola çıkmasını seyrettiğimiz bir filmin son kareleri gibi..
Çok güzel olmuş.
Sevgiler.

TuBiKKo dedi ki...

Çınarcım;ben mutlu sonları seviyorum;tam mutlu olmasa da en azından yarı mutlu bir sonla yani insanı tatmin edebilecek kadar mutlu bitmeli her öykü....

zilsizzarife'nin yeri dedi ki...

Arkadaşım sen neymişsin yaaa
Süpersinm valla:)

Unknown dedi ki...

valla ne diyeyim çok güzel olmuş,ben beceremiyorum bunu:))uğramıyorsun hiç..

YeMeK vAkTi dedi ki...

hayatta herşeye hazır olunmalı diilmi ne güzekl hatırlatıyosun bunları bize

TuBiKKo dedi ki...

zarifem; teşekkür ederim şekercim....

Elçinim;aslında uğruyorum okuyorum ama yorum bırakamıyorum.

Aylinim; herşeye hazır olmak lazım hayatta kesinlikle ve her daim :)