3 Şubat 2009 Salı

PAÇOZ İLHAMİ'NİN MACERALARI KISIM-1

Sizlere birazcık bu benim çatlak ilham perim Paçoz İlhami'den bahsetmek istiyorum.Efendim anlaşılacağı üzere kendisi benim yazılarımda bana yardımcı olan doğaüstü şahsiyet.Biz bununla böyle bir dargın bir barışık yaşayıp gidiyoruz.Bazen sık sık ziyaretime gelir bazen de gözü hiç birşeyi görmez.Çağırırım çağırırım duymamazlığa gelir. Ondan sonra bir şekilde ona ulaşmayı başardığımda da ''Aaa beni mi çağırmıştın ben hiç farketmemişim hatlar kalabalık bu sıralar periler aleminde herkes şikayetçi '' diye yalan atar utanmadan.
Esasen kendisi benim sayemde adam olmuş bir peridir ama işte yakın zamana kadar bir havalarda bi havalardaydı ki sormayın gitsin...
Bununla tanışıklığımız eskilere dayanır aslında.Ben daha ufak bi çocukkene,hadi abartmıyım o kadar da ufak değildim,ergenlik çağına yeni girmiş bir genç kızken başlamıştım yazmaya; bunu bir sokak köşesinde gördüm. Çöpleri karıştırıyordu.Üstü başı leş gibi,açlıktan midesi falan gurulduyor yani o derece.Baktım baktım içim acıdı.Tabi o zamanlar perilere pek rağbet eden yoktu. İyi yazarların perileri vardı ama onlar da kariyerlerin doruklarına tırmanmış aşmış perilerdi yazarları onları asla bırakmıyordu. Eh hal böyle olunca yeni perilere sektörde pek bir iş yoktu. Zaten perilik mesleği genelde bayan olanların tercih edildiği bir sektör malum.
Adından da anlaşılacağı gibi benim İlhami bir erkek peri.Bu işinden kovulduktan sonra düşmüş sokaklara evsiz barksız kalmış.Yollarda dolaşırken dolaşırken bu bizim mahalleye düşmüş. Ben de bunu görünce acıdım haline,''Gel hadi'' dedim. ''Üşürsün böyle buralarda.''Benim param pulum yok ama karın tokluğuna çalışırsan bir ilham perisine ihtiyacım var benim''. ''Tamam'' dedi 32 dişini göstererek. Ahh ahh bileydim ben bunu alır mıydım başıma.Ama çocuk aklı işte bir de vicdan var ki bende sormayın.Aldık bir dert ki sormayın.
Gel zaman git zaman bunu adam ettim.Üstüne başına düzgün şeyler ayarladık hadi karnını falan doyurduk.Hatta yiyip içmekten o kadar semirdi ki anlatamam.Ama huylu huyundan vazgeçer mi? Bu yine sokaklarda sürtüyor geç saatlerde eve geliyor.Ben de sinirlendim buna bir gün dedim bu böyle olmayacak.Madem benim hesabıma çalışıyorsun adam olacaksın. O da dedi ki senin ilham perin olmam için bana bir lakap takman lazım.Ancak o zaman yazılarımda falan bana yardım edebilirmiş. Ben tabi iyice köpürdüm bunca zaman bunu bana niye söylemedin diye.Meğer bizim İlhami pek uyanıkmış. Ben o sinirle buna PAÇOZ lakabını taktım.Sokaklarda sürten pasaklı bir peri olmasının ve beni o anda çok sinirlendirmiş olmasının da bunda büyük bir etkisi olduğunu tahmin edersiniz.
Bu ilk başta bayağı bir bozuldu.Ben nasıl ona Paçoz lakabını takarmışım vay efendim benden bir cacık olmazmış bir ton laf etti.Terbiyeli ol dedim dinletemedim. Hala damarıma basıyor utanmaz. Ondan sonra ben bir cinnet geçirdim bunun kafasını gözünü patlatırcasına dövdüm attım sokağa.Çocuğuz tabi o zamanlar.Bilmiyoruz ki kendimize nasıl hakim olacağımızı falan.Sonradan çok pişman oldum üzüldüm ama ne işe yarar.Gurur var ya serde tükürdüğümü de hayatta yalamam diyorum.Bu şımarık perinin hayatımdan çıkmasıyla ben de bir süre ara verdim yazmaya.Yine arada birşeyler karalıyorum ama yok yani ifade edemiyorum bir türlü kendimi.
Aradan yıllar geçti.Bir gün baktım kapı çalıyor.Açtım kapıyı karşımda sümsük sümsük duran bir peri.Hayırdır inşallah dedim içimden bu da neyin nesi. Tırstım da aslına bakarsanız yani onca zaman sonra bir peri çıkınca karşıma.
Kaldırdı kafayı Shrek'teki kedi gibi en masum bakışlarıyla baktı suratıma.
''Abla'' dedi ''Ben ettim sen etme.Bak senden sonra hiçbir işte dikiş tutturamadım ben.Sersefil oldum sokaklarda ne olursun beni al işe tekrar'' diye yalvardı.Hatta ayaklarıma falan kapandı işi abartıp.Bende tabi vicdan yine aynı kıyamadım.Baktım sersefil olmuş acıdım '' Gel hadi'' dedim başımın belasına.Ama bir sürü kural koydum bu sefer buna.İşte işini düzenli yapacaksın görevini aksatmayacaksın,zamanında geleceksin çağırdığımda falan diye.Tabi aradan yıllar geçmiş okumuşum koskocaman mühendis olmuşum kardeşim :P Önce bir ık mık etti bişeyler söylemeye çalıştı kestim sesini.Tamam dedi kabul etti.

Neyse biz bununla 2006 mayıs ayı gibi tekrar çalışmaya başladık.Pek özverili o zamanlar.Böyle işine dört elle sarılıyor falan benim de hoşuma gidiyor azmi çabası falan ama yine de güven olmaz bu zirzop periye diye işleri sıkı tutuyorum.Anılarımı,hissettiklerimi,karalamalarımı yaparken falan bir hayli yardımcı oluyor bu bana.
Gel zaman git zaman benim iş yaşamındaki yoğunluğum artmaya başladı.İşlere çok fazla yönelip yazılara fazla zaman ayıramamaya başladım.Akşam geç saat eve geliyorum,bakıyorum bizim peri mayışmış.''Paçozum kalk hadi çalışalım '' diyorum o da '' Ya patron çok geç oldu sen şimdi yorgunsundur da verimli olamayız sen istersen bugün yat dinlen'' diye kandırıyor beni.Benim de canıma minnet zaten ölmüşüm bütün gün yorgunluktan tamam diyorum gidiyorum Kobacanımla tv falan izlerken uyuyakalıyorum.Bu bir süre böyle benim işlerimin yoğunluğundan istifade edip salladı beni.Ben de çok üstüne düşmedim açıkçası.Onca zaman yoğun çalışmışız gözüme girmiş falan ya.
Öyle böyle derken bir gün eve geldim bir not.
''Patron ben yeni bir iş buldum gidiyorum.Seninle çalışmak çok güzeldi.Elveda...''
Tabi bende şalterler attı.Attı ki ne atmak.Hemen bunu aradım.Ağzıma geleni söyledim.Dedim eğer ki hemen pılını pırtını toplayıp dönmezsen bir daha aç kalıp kapıma dayandığında seni hayatta almam içeri diye.Sonra bu geldi yine tırs tırs.
''Tamam'' dedi '' bir anlaşma yapalım. Ondan sonra aramızda geçen diyalog şöyle;

Paçoz İlhami :'' Bak patron seninle bir anlaşma yapalım.Bu böyle olmuyor.
Tubikko: Ne anlaşmasıymış bu?
Paçoz İlhami: Şimdi ben yine seninle çalışayım ama başka işlere de zaman ayırmak istiyorum.
Tubikko: Nasıl yani?
Paçoz İlhami: Patron yine senin ilham periliği görevini devam ettireceğim ama bunun yanında başkalarına da danışmanlık yapacağım.
Tubikko: Hahahaha sevsinler seni demek başkalarına da danışmanlık yapacaksın öyle mi? Sen ne zaman adam oldun da böyle havalara giriyorsun böyle.Kim adam etti seni ha kim? Ben olmasam hala sokaklarda çöp karıştırıyordun be!!!
Paçoz İlhami: Patron kırıcı oluyorsun ama.Tamam üzerimdeki emeğin tartışma götürmeyecek kadar büyük ama benim de bir meziyetim var sonuçta di mi?
Tubikko: Hay ben senin meziyetinin...!!

Neyse bu allem etti kallem etti beni ikna etti.Dedim belki kendini biraz daha geliştirir bana da faydası dokunur sesimi çıkarmadım.Bilen bilir bu ilham perilerinin master doktora yapmışları daha makbuldür.Bir işe yarar belki diye çok da üstelemedim.Sonra bu başladı başka yerlerde danışmanlık yapmaya...

Sonra neler olduğunu merak ediyor musunuz??? Bence ediyorsunuz.:D Hadi birazcık sabredin o zaman.Devamı çok yakında burada..Bizi okumaya devam edin :) Print this post

6 yorum:

Adsız dedi ki...

kızım bu ilhami ne haltlar karıştırıyor :)) merak ediyorz part-2 yi :P

şeyy bi danışmanlık rica edecektim kendisinden :))) öptüm


Birisi ..

TuBiKKo dedi ki...

yaa bu var bu :) neyse anlatmıyım heyecanı kaçmasın. danışmanlık konusuna gelince o zaten feci bişey :) bekle azıcık

sufi dedi ki...

Bu peri seni gerçekten kandırmış sanıyorum.Kendi reklamını sana yaptırıyor.Uyan arkadaşım.

TuBiKKo dedi ki...

bu peri zaten hayatımı mahvetti benim ama ne onunla oluyor ne onsuz sevgili sufi.galiba kör topal gidick benle :)

YeMeK vAkTi dedi ki...

anacım sen bu paçoz a sölede arada banada geldsin bak beni görünce senden bidaha gidebiliomu sümsük sümsük ayaklarına kapanır be allahın ilhamisi

Unknown dedi ki...

ne güzel yazman,bir çırpıda okudum,iyi olduğun öyle güzel yansımışki satırlarına...