6 Şubat 2009 Cuma

PAÇOZ İLHAMİ'NİN MACERALARI KISIM-2

Bu aralar Kobacanımı çok özlüyorum.Dedim ya geçenlerde de onsuz hiçbirşey yapmak gelmiyor içimden.İşin kötüsü bu salak günler say say geçmiyo,bi hesaplıyorum şu kadar gün kalmış diye,sonra birkaç gün sonra bir daha hesaplıyorum bir bakıyorum beş gün öncekinden daha fazla zaman var.Bu işte bir iş var ama ben çözemedim.
Sıklıkla özlediklerim arasında onunla yaptığımız geyik muhabbetleri var. Bazen birşey söylerim gülmekten bir hal olur.Komik bir hatun olduğumu düşünüyor.Zira ben de katılıyorum ona bu konuda aslına bakılırsa çünkü onu tanıyorum.Bu şekilde gülebilmesi için gerçekten komik birisi olmalı onun karşısındaki.Hoşuma gidiyor beni komik bulması ne bileyim. :)

Neyse konumuz bu değil aslında.Ben bizim garip perinin maceralarını anlatmaya devam edeceğim.Aslında daha öncesinde yazacaktım ama birkaç gündür meşguldü şuursuz.Gelsin diye bekledim gelemedi bir türlü.Bugün ancak bu saatlerde teşrif edince yapıştım yakasına.Şimdi gideyim ne olur çok işim var diyor ama işini bitirmeden şuradan şuraya gidemezsin dedim.Hatta belinden bağladım kıvranıp duruyor.

Nerde kalmıştık.Heh. Hani bu başkalarına da danışmanlık yapacaktı ya.Ben de kabul etmiştim.İyi dedim git bakalım ama şart koştum çok sayıda kişi olmasın sonra bana vakit ayıramazsın diye.Tamam dedi öylece anlaştık biz. Bu bir ortadan kayboldu yine günlerce yok. Hayır birşey değil hayatından endişe duymaya başladım.Çünkü bunların bir özelliği var,böyle ortalarda fazla dolandıkları zaman böyle kara delik gibi bi boyutsal kapı var bunları çekiyor içine.Oraya gidenlerin de akıbeti belli değil bir daha haber alınamıyor.Tabi bu kara delik olayından ne kadar korksa da yiğitliğe de laf sürdürmüyordu bizimkisi; haha ne kara deliğiymiş gücü yeter mi beni yakalamaya falan diyordu ama ben yine de endişeleniyordum.Endişelenirim tabi canım ana yüreği sonuçta bu.Ay aman ne diyorum ben ya, ana yüreğiymiş.Sanki evlat edindim dengesizi...Yine de sorumluluk işte.Benim himayemde ya merak ediyorum ister istemez.

Sonra bu günlerden bir gün çıkageldi. Açtım kapıyı.Çığlık atmamak için zor tuttum kendimi. Bir görseniz nasıl bir hale gelmiş.Üstü başı perişan,leş gibi kokuyor,bunların yanı sıra suratındaki bütün organlar yer değiştirmiş.Gözünün yerine burnu,ağzının yerine kulağı,kulağının yerine de gözleri gitmiş. Zaten tipsizin tekiydi iyice beter olmuş.Bildiğin ucube adayı.Yani Oscar'a falan katılsa en iyi makyaj dalında ödül alır o derece.
Neyse ben bunu aldım içeriye.Pansuman falan yaptık,banyo yaptırdık yedirdik içirdik. Bütün bunlar normal bir insanın başına gelseydi herhalde iki yılda falan ancak düzelirdi.Ama bunlar farklı boyuttan yaratıklar oldukları için çabuk toparlanıyorlar.15 gün içinde falan normale döndü.

Ama bu benim korkusuz kaptan Jack modundaki peri nasıl tırsak birşey olmuş anlatamam size. Mesela kapı azıcık sert çarpsa basıyor çığlığı yarım saat susturamıyorum.Bir de cırlak bir sesi var ki sormayın gitsin.Bir ara ciddi ciddi duyma yeteneğimi kaybedeceğimi sandım.Hatta bunun ciyaklama ihtimaline karşın kulaklarıma tıpa falan takıyordum.

Biraz gerginliği geçince korkaklığını falan atınca göz yaşları içinde anlattı olanları bana.Meğersem bu sokakta yürürken güzel bir kız buna seslenmiş arkadan.Bizim saf da gitmiş hemen yanına tabi. Erkek değil mi işte insan da olsa peri de olsa güzel bir kız gördüler mi elleri ayaklarına dolaşıveriyor :) Neyse bunlar koyu bir muhabbete dalmışlar.Sonra kız demiş ki ben senden çok hoşlandım gel seni çok gizli bir yere götüreceğim.Bizimki de hemen atlamış tabi teklifin üzerine.Kız ama senin gözlerini bağlamam lazım demiş,sürpriz olsun diye.Bu da kabul etmiş.Gözlerini bağlamasıyla birlikte kızın açtığı kapıdan hooooppp kocaman bir boşluğa düşmüş. Burada cehennem zebanisi kılıklı periler tarafından esir alınmış.Bunlar burada türlü işkenceler yapmışlar buna.Canları sıkıldıkça ağzının burnunun kaşının yerini falan değiştirip eğlenmişler.Sonra bu nasıl olduysa-uyanık ya kendisi o halde bile bulmuş bir yolunu- kaçmayı başarmış. Sonra da kendini apar topar bizim eve atmış.

Dinledikten sonra neyse dedim artık akıllanırsın biraz.Dedik sana o kadar dikkatli ol diye. Tabi patron dedi bir daha hayatta çıkmam sözümden.Ne kadar sürdü dersiniz? Hemen cevap vereyim korkuları geçinceye kadar.Ne zamanki unuttu yaşadıklarını bu başladı yine alemlere akmaya.Ya sabır çektim sustum.

Bu arada tabi sosyal ötesi olduğu için kendine yeni yeni yazarlar bulmaya başladı.Bir sürü kişiye danışmanlık falan yapıyor.Bizim bu Paçoz oldu mu sana iyice havalı birşey.Giyim kuşam değişti,saç baş değişti,konuşmalar hal tavır aman yarabbim.Dedim dur bakalım bunun altından da çıkacak birşeyler.Ben bunu çağırıyorum çağırıyorum ulaşamıyorum.Ulaştığımda yok hatlar kötü sesin gelmiyo ben seni arıycam patron diyo kapatıyor.Ulaştığımda bir şekilde yanıma getirtmeyi başardığımda da hep başkaları ile konuşup duruyor.Ben de sinirlendim kovdum bunu yine. Sen kaybedersin dedi çekti gitti.
Kızdım bağırdım arkasından geri gelme sakın vallahi bu sefer çok fena yaparım seni.Kara delik günlerini mumla ararsın diye. Omuz silkti,artist artist güldü çekti gitti.Çok kızdım ama çok yani öyle böyle değil.Hayatta en nefret ettiğim şeylerden biri böyle nankör tiplerdir çünkü.

Aradan bir hafta geçti geçmedi.Bu geldi yine. Danışmanlık yaptığı yazarlar yok kriz var yok bilmem ne diye son vermiş bunun işine.Hem de hepsi :D Ehh dedim Allah'ın sopası yok işte.Sen benim gibi insana bunu yaparsan böyle bulursun cezanı.Saatlerce yalvardı bana Nuh dedim Peygamber demedim süründürdüm iyicene.Neyse affettim sonunda.

Şimdi ne yapsam bilmiyorum ki ne bu Paçoz'la oluyor ne de bunsuz.Sorumsuz falan ama seviyorum ben bu periyi ya :) Ne yapayım sizce bu çok bilmişi başımdan atayım mı yoksa gülü seven dikenine katlanır deyip aynen devam edeyim mi ? :) Print this post

9 yorum:

Adsız dedi ki...

aynen öyle gülü seven dikenine katlanır:) ahh paçoz döndü dolaşdı yine sana kaldı :)

tutsak dedi ki...

Bence de gülü seven dikenine katlanır ama bu sefer kesinlikle başkalarına gitmesine izin verme yoksa aynı şeyleri hepinize birden yazdırır birbirinize girersiniz maazallah.:)

YeMeK vAkTi dedi ki...

kısa ve net:yolla gitsin :))

Üfürükten Prenses dedi ki...

kankası var mıymış ilhaminin?
bana yardımcı olacak veya ne bileyim sen sıkıldıysan bana yolla :P

Belgin dedi ki...

Affet hadi bir daha, bunlar senin
gibi Patrona yapilmaz ama. Bir daha yaparsa kovalarsin hayirsizi ;-))
Sevgiler

TuBiKKo dedi ki...

Nalancım; bu dikenli gül değil adeta bildiğin devetabanı oldu artık :) neyse dediğin gibi katlanacaz :)

Tutsak; şimdi bunların çalışma mekanizması farklı aslında seni yönlendiriyor.Yazım tarzını falan ama delidir ne yapsa yeridir haklısın dikkat etmek lazım :)

Aylinim; kızım sen de ne acımasızsın ha :)

Üfürükten Prenses;sorarım kankası var mı? Gerçi bana arakdaşını söyle sana kim olduğunu söyliyim.Bu tipsizin kankası da kendisi gibidir kesin.Yollıyım istersen ilhamiyi sana ama yaka silktirir :P

Belgiin; affettim affetmesine de dur bakalım.Bir dahakine kovar mıyım topran kara deliğe mi yollarım bilemiyorum :)

tutsak dedi ki...

Bak ne demiştim gönderdin gene kaç gündür ortalıkta görünmüyor. Senin yazacağın yazıları başkalarına yazdırıyor demek ki:)

Adsız dedi ki...

ödül aldın kız, paçoza yok ama :P

Belgin dedi ki...

Kayip ilani mi versek acaba? Pacoz hayirsizi hadi cabuk gel artik, kim bilir gene nerelerdesin? Bak yaptigini begendinmi, biz de senin yüzünden güzel yazilardan mahrum kaliyoruz, özledik canim;-))

Sevgiler