29 Nisan 2009 Çarşamba

YETER ARTIK YETER !!!!

Yine bir son dakika haberi..Şemdinli'de çıkan çatışmada bir şehit daha...

İsyan etmek istiyorum.YETER ARTIK diye haykırmak geliyor içimden avazım çıktığı kadar...
Bu ülke için zaten yeterince kan dökülmedi mi tarihte neden hala gencecik insanlar gözümüzün önünde bir bir gidiyor ve biz hiç birşey yapamadan öylece elimiz kolumuz bağlı bekliyoruz...

Haberleri izleyemiyorum artık.Eskiden de şehit haberleri çıktığında hüngür hüngür ağlardım ama artık hiç bakamıyorum bile...Çünkü yüreğimi çok ama çok daha derinden acıtıyor o insanların evlatlarını,eşlerini,kardeşlerini,babalarını kaybettiklerinde gözlerinden akan oluk oluk yaşlar...Çünkü artık biliyorum birinin sağ salim dönmesini beklemenin ne demek olduğunu; her gece ne dualar edildiğini, görülen kabuslarla nasıl uykulardan soluk soluğa sıçrandığını...

Telefonları ulaşılamaz durumda yine... Arıyorum ama kesik hatlar...

Dün akşamki karakol yanındaki paket olayından sonra yüreğim ağzımda...

Çok korkuyorum...
Biliyorum bana söz verdi sağ salim tek parça olarak döneceğim sana diye ama yine de öyle çok korkuyorum ki...Küçücük çocuk gibi pır pır yüreğim....

Dua edin ne olur.Sadece benim sevdiğim için değil; şu anda vatani görevini yapmakta olan bütün gencecik insanlar için,bütün askerlerimiz için.. Dua edin iyi olsunlar,hepsi sağlıkla mutlulukla dönsünler yuvalarına,ailelerine,sevdiklerine....

O kadar pır pır bir durumdaki yüreğim gözlerimden yaşlar ha aktı ha akacak...
Bloga yazayım dedim rahatlamak için ama sanki o bile kar etmiyor şu anda...

Lütfen Allah'ım koru onları...

28 Nisan 2009 Salı

Gördün mü Bak 27 Oldum ???

Zaman zaman acı günler de olsa,sıkıntı da çeksem üzülsem de yine de hep umutla,mutlulukla ve hep pozitif olmaya çalışarak geçirilen bir hayatın 27 yılı bitti bugün...Artık 27 yaşındayım ben demem gerekiyor ve çok tuhaf geliyor bu bana nedense;çünkü sorarsanız hala 18-20 arası bir yerlerde takılmış durumdayım ben. :))) Yaşlanacağız yavaş yavaş artık.Zaman çok çabuk geçiyor derlerdi de inanmazdım ama yaşlar geçerken nedense kavuşmaya varacak zamanlar uzadıkça uzuyor gibi....

Ama asıl doğum günüm 17 gün sonra başlayacak benim.Yeniden doğuşum...Şimdi sakin bir anka kuşu gibiyim.Küllerimi biriktirdim bekliyorum yeniden doğacağım bir gün doğumunu...

İYİ Kİ DOĞDUM :)) GÖRDÜN MÜ BAK 27 OLDUMMMMMM :)))))

24 Nisan 2009 Cuma

HEYACAN FIRTINASI

Tam 21 günümüz kaldı artık... Sona yaklaşırken zaman çamur hızında akıyor.Yani su gibi değil işte hızlı değil de çamur şeklinde... Ben de piskopat şekillerde özleme biçimleri geliştirdim kendime iyi mi ? :)))

Sürekli çocuklar gibi hayal kurarken buluyorum kendimi.O gelmiş havaalanından karşılamışım onu.Uzun süre sonra ilk kez elini tuttuğumda nasıl hissedeceğim kendimi kimbilir.İçim kıpır kıpır bir şekilde deli olurum herhalde :))) Çok heyecanlıyım..

Heralde bir daha bu tip heyecanları anne olacağım zaman doğuma 21 kala ,oğlum olursa sünnetinde,kızım olursa istemeye geldiklerinde oğluma kız istemeye giderken,onlar evlenirken, torunlarım olunca... OOOO şimdi bir an düşündüm de bu liste uzayıp gidiyor yahu..Ne güzel demek ki daha yaşanacak bir sürü heyecanımız olacak hayatımızda.Allah ömür versin de hep beraber güzel günler görelim inşallah :)

Bu şimdilik ikinci heyecanımız bu..Yok üç pardon :) İlki nişanlanırken,ikincisi evlenirken üçüncüsü de bu. İşin komik yanı ben hala evli olduğumuzu algılayamıyorum bazen.Sanki sevgiliyiz gibi hala.ASlında bu güzel bir şey sanırım :))))

Dediğim gibi Şafak 21 bugün itibarı ile tam 3 hafta sonra bugün son günüm olacak Kobacansız. Ve sabırsızlıkla ertesi günün olmasını bekliyor olacağım,muhtemelen de uykusuz kalacağım gecesinde heyecandan :))))

Cidden çok heyecanlıyım.Çok mutluyum; kavuşma anı aklıma geldikçe yüreğim pır pır ediyor ve yüzümde kocaman bir tebessüm ile yakalıyorum kendimi :)))

23 Nisan 2009 Perşembe

Bugün Onların Bayramı

Her zaman sevmişimdir 23 Nisanları..Küçücük bir çocukken başladı bu sevda ve hala sürüyor...

Belki iki üç yıl sonra küçük bebeğimizi elinden tutup 23 Nisan şenliklerine de götürmeye başlayacağız.O zamandan itibaren ona aşılayacağız ATA'mızın sevgisini,herşeyi bir bir öğrenecek bu vatanın nasıl kurtarıldığını uğruna ne mücadeleler verildiğini...Eminim o zaman daha iyi anlayacaklardır bu ülkenin kıymetini..Ve belki o zaman daha da kuvvetli hissedecekler karanlıklarla savaşmak için kendilerini...

Dileğim;tüm çocuklar mutlu olsun,sağlıklı olsun,neşeli olsun.Ama herşeyden önemlisi hepsi HÜR olsun ÖZGÜR olsun ve kendi vatanlarında esareti tatmasınlar...ve Hiç Savaş olmasın hep BARIŞ olsun;küçücük yürekleri savaşların verdiği yaralarla sarsılmasın....

Bütün bunlar bizim elimizde aslında...Onlara güzel yarınlar bırakmak,barış dolu bir dünyada yaşamalarını sağlamak ve kendi çocuklarına da bırakabilecekleri ilkeleri onlara aşımak...

Ben kendi adıma ileride çocuklarıma bunları aşılamak için elimden gelen herşeyi yapacağım.Eminim herkes böyle yapsa bu ülke ve bu dünya çok daha yaşanır bir yer olurdu...

Tüm çocukların 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutluyorum...

Umarım güzel günler görürsünüz çocuklar..Umarım içinde yaşadığımız karmaşaların hiçbirisi olmaz geleceğinizde...

Son olarak ŞURADAKİ küçük kızı izlemenizi rica edeceğim sizden.Ben izlerken diken diken oldu tüylerim......

21 Nisan 2009 Salı

SON ZAMANLARDA

Bu sıralar ben bir yenilenme sürecine girdim. Kışın üstüme çöken ağırlığından sıyrıldım;güneşin ve sıcağın yüzünü göstermesi ile birlikte tazelendim. Yeni bir hayat stili oluşturmaya çalışıyorum aslına bakarsanız. Bu artık böyle olmaz dediğim şeyleri değiştirmeye ve öyle kalmasına çabalıyorum.Birileri bana hiç inanmasa da bunu başaracağımı düşünmese de irademi kontrole alıyorum ve güzel sözler duyuyorum bendeki değişimleri görenlerden... Mutlu oluyorum ve de tahmin edemeyeceğiniz kadar motive :)))

Bugünlerde ben;

* Sabahları 06:30 da uyanıyorum.


* Üşenmeyip kendime bol yeşillikli,maydonozlu,taze naneli peynirli zeytinli kahvaltılar hazırlıyorum ve sabah serininde balkonda kuş cıvıltıları eşliğinde ediyorum kahvaltımı.Üstelik hiç şekersiz içemem dediğim sabah çayımı da gayet güzel bir şekilde içiyorum hem de afiyetle...

* Erkenden evden çıkıyorum;üstelik giyinmiş saçlar yapılmış üstelik de alel acele çıkıldığı için makyaj şirkette yapılmak zorunda kalmadan...Gayet bakımlı ve hoş hissediyorum kendimi böyle zamanlarda....

* Sabahları Bostancı'da inip Göztepe'ye kadar olan yolu Bağdat Caddesi'nden hızlı adımlarla yürüyorum.

* Güzel renkli lalelerin içinden geçip işyerime varıyorum.


* Sabah kahvaltısı ile öğle yemeği ve öğle yemeği ile akşam yemeği arasındaki öğünleri atmalıyorum. Hocamızın sözünden çıkmadan beslenmeye gayret ediyorum.

Peki bütün bunları neden mi yapıyorum.Çünkü ben bu defa bunu başaracağımı biliyorum.

İlk kez bir kış mevsimini kilo almadan tam aksine kilo vererek geçirdiğim için.
Kendime hedef koyduğum 13 kilonun 6 kilosunu zaten vermiş durumdayım ve geriye sadece ama sadece 7 kilo kaldı.

Çünkü hayatımda ilk kez gerçekten istediğim için sahip çıkıyorum irademe.Hiç kimse için değil yalnızca kendim için.Küçük bedenlerin içine benim de girebileceğimi ve de çok yakışacağını bildiğim için..Sadece kendimi daha iyi hissedebilmek ve daha mutlu olmak için...

Bu sefer başaracağım ve yüzlerdeki şaşkınlığı gördüğümde bir tebessüm edip geçeceğim....
Başaracağım çünkü bu defa gerçekten istiyorum bunu hem de tüm kalbimle...

16 Nisan 2009 Perşembe

SONA YAKLAŞIRKEN

Bugün itibarı ile tamı tamına 30 gün yani 1 ay kaldı Kobacanımın gelmesine...4 ayı geride bırakmışız bile...Diyorum ya hep günler geçerken çok zor geçiyor da geri dönüp baktığında aaaa şu kadar ay olmuş diye sevinebiliyosun..4 hafta sadece 4 hafta sonra burda benim herşeyim...

Artık onsuzluktan o kadar sıkılmaya başladım ki isyan ediyorum zaman zaman resmen..Yeter artık gelsin diye...Hele de havalar böyle güzelleşmişken,bahar gelmişken ve gribi atlatmışken içim kıpır kıpırken gelsin bir an önce istiyorum... Sanki Nisan ayı çok yavaş geçiyor bu sene,anlamadım gitti yaa..Sona yaklaştıkça daha zor olur diye biri söylemişti bana ama? Kimdi o???

Uçak biletimizi aldık. 16 Mayıs Cumartesi günü saat 09:40 uçağına biniyor aşkım. 10:50 de de burada olacak. Diyoruz ki ikimiz de o uçağa bindiği anda askerliğin bittiğini ve kavuştuğumuzu anlayacağız.

Hava alanında karşılayacağım onu.Hep kavuşma anı gözümün önünde zaten.Gelme istersen diyor yorulma diyor ama bunca zaman beklemişken o birkaç saati bekleyemem evde oturup.Uçaktan indiğinde kucaklamalıyım onu....

8 Nisan 2009 Çarşamba

Sana DA Küstüm KOBACAN :(

Evet dün herkese küsmüştüm.Bugün sana da küstüm ben...Hasta oldum,havalar güzel diye zibil zibil gezdim bahar havası çarptı üşüttüm ya ben; burnum akıyor boğazım batıyor. Yanımda olup gel öpeyim de hastalığın bana geçsin demediğin için; şu anda hasta olduğum halde hiç kimseye şımarıklık yapamadığım için ve en kötüsü hastayken kendi evimde olamadığım için...

KÜSTÜM İŞTE!!! SANA DA KÜSÜM BEN ŞİMDİ!!!!!

Dip Not: Ama akşama barışırım belki ya da birazdan ararsan;konuşmadan uyursam daha çok hasta olurum sonra :(((( (şimdi gidip telepati kurucam senle ara beni niye,internetin olmadığı için en iyi ihtimal istanbul'a gelince okursun beni;eh bu durumda dua et de telepatime yanıt verebilesin)

7 Nisan 2009 Salı

TUHAF Küskün


Bugünlerde herkese küsüm ben....Herkese ama...Bütün dostlarıma,arkadaşlarıma... Kendimi yalnız hissediyorum biraz da terk edilmiş...Gün içinde Kobacanımla olan konuşmalarımız da olmasa bütün dünyanın bana karşı olduğuna ya da yakınımdaki herkesin beni terkettiğine inanacağım.Herkes o kadar kendi halinde ki;işi olan da aynı olmayan da ...Vakitsizlikten yakındığı halde şimdi vakti olduğunu bildiğim halde aramayanlar da...Ben olsam böyle zamanlarda daha çok arardım dostlarımı,yani en sevdikleri uzaktayken...BElki de ben o kadar içimde yaşıyorum ki özlemi,hasreti ve onun verdiği acıyı herkes beni mutlu mesut zannediyor ve kendi halime bırakıyor..Aslında öyle olmadığını bir ben biliyorum....


Ne bileyim tuhafım bugünlerde ben...Herşeyden soyutlandım...Eskiden daha çabuk adapte olacağım yeniliklere artık adapte olamıyorum..Bir güvensizlik duygusu etrafa karşı ki en nefret ettiğim şeydir bu benim...Daha temkinliyim insanlara karşı,zarar görmemek için daha mesafeli belki de..Ama kasıyor bu durum beni,doğal halim değil çünkü....


Bazen düşünüyorum bir balıkçı olsaydım ve de erkek olsaydım gözlerden uzak bir kasabada tek başıma yaşardım.Kesin sevdalık çekip kavuşamadığım da bir kız olurdu.Beni ara sıra ziyarete gelen gençlere anlatacak ve dinlerken onları şaşırtacak bir sürü yaşanmışlıklarım...Akşamcı da olurdum bence....Yaz geceleri denizin yakamozlarını seyrederken aklımdan geçen şarkıya cırcır böceklerinin sesleri eşlik ederdi kesin...Gecenin sonunda hasretle iki damla gözyaşı akıtır sonra da küçük barakadaki yatağıma gider yatardım geceyi güne kavuşturmak için....


Ama bunların hiçbiri değilim...Bazen yanlış bir bedende dünyaya gelmiş olabilecek kadar asi ve özgür ruhlu hissediyorum kendimi...Ne bileyim,tuhafım işte bugünlerde...Bir de sebebini bilebilsem....

2 Nisan 2009 Perşembe

KENDİME

Bu sabah kendimi bir kuş kadar hafif hissettim.
Müziği kulağıma takmış tempolu bir şekilde yürürken üzerine bastığım Bağdat Caddesi'nin taşları değil de Fransa'da bir moda defilesinin podyumuydu sanki.Dünyanın en güzel kadını bendim bu sabah...Yürüdüğüm yerlerin önündeki camlardan yansımama baktığımda bu güvenin insanın duruşuna bile nasıl yansıdığını gördüm ve göz kırptım kendime ...

Bir kez daha anladım ki asıl önemli olan insanın kendini güzel hissetmesidir öncelikle...Sen güzel hissettiğin sürece dışarı yansıttığın ışığın da göz kamaştırır.

Ama hayattaki herşey böyle değil midir zaten? Kendine güvenmekle başlar herşey ve gerisi çorap söküğü gibi gelir...

Kendime aslında ne kadar güvendiğimi ve zaman zaman üzerimde bizzat baskı kurarak bu güveni gereksiz yere nasıl ezdiğimi farkettim ve bunu bir daha yapmayacağıma kanaat getirdim.Emin oldum kendimden...

Bugün gurur duyuyorum kendimle.Bugüne kadar istediklerimi başardığım için,irademle yapmam gerektiği halde yapamam sandıklarımı bile yarıladığım için ve bu şekilde devam edeceğimi bildiğim için...

Bu galiba 27 bitip 28 e adım atmaya yaklaşırken yaşanan bir farkındalık.Hani her yaş dönümünde kendimizle ilgili bir sırrı keşfederiz ya,benimki de öyle birşey...