10 Haziran 2009 Çarşamba

Bu Defa Değil

Bazen öyle bir an geliyor ki geçmişte yaptığını sandığın hiçbirşeyin önemi kalmıyor....
Ne heyecanla beklenen karne hediyesi kalemliğin alınmayışının ne doğumgünümde gecenin bir saatine kadar seni camlarda elinde kol saatimle bekleyip de gelmeyişinin, ne içten yapılmayan kucaklamaların ne de hiçbişeyin işte....

O kadar çok şey var ki...Söyleyebileceğim ama her biri ağzımdan çıktıkça senin değerini daha çok yitireceğin ve koca bir hiçliğe dönüştüreceğin...Yoruldum artık konuşmaktan çünkü edilen hiçbir söz yerine ulaşmıyor.Senin kulaklarında kalın bir perde kimsecikleri duyamaz hale gelmişsin...

Hani bir zaman burada da yazmıştım ya..Affettim azad ettim seni diye.Affetmemeliymişim diyorum şimdi...Çünkü senin için yapılan her affediş bana dert yaratmaktan yaralamaktan başka hiçbir işe yaramıyor.

Daha bir kaç gün önce bir yazı koydum masamdaki tutmaca...Gördükçe aklıma kazınsın diye.VE aslında bir zamandır yine içimde açmakta olduğun yaralarla ilgili olarak...

''Ahmak insan hem unutur hem affeder
Aptal insan ne unutur ne affeder
Akıllı insan unutmaz ama Affeder ''


Ben ahmakmışım gerçekten de bugün daha iyi anladım.Ve biraz akıllı olmak adına en azından aptal olsaydım diyorum. Hem unutmasaydım hem de affetmeseydim. seni üzen birini affetmenin sendeki ağırlığı nasıl yok ettiğini bildiğim halde düşünüyorum bunu üstelik.
Ben çoktan vazgeçtim aslında sana kendimi anlatıp durmaya çalışmaktan.Sadece uzak durarak korumaya çalışsam da kendimi bir şekilde bana sıçramayı başarıyorsun sen her defasında.
Çocukluğumdan bu yana sana en içten duygularımla yazdığım mektuplar bile kar etmedi üstelik...

Şimdi sen beni yapmadığım şeylerle suçluyorsun,olmadığım biri gibi göstermeye çalışıyorsun ya.HELAL OLSUN !!! Artık diyecek bir lafım yok sanırım sana ve tamamen vazgeçiyorum ne kendimi savunacağım ne de hayır o öyle değil böyle demeye gayret edeceğim.Çünkü sen içindeki tüm kinini karşısındakine kusup ona bir tek kelime söyleme hakkını bile tanımayan birisin nasılsa...Kendi suçlarını başkalarına yıkan insanlardansın sen sadece.. O kadar basit herşey senin için...

Ama bitti artık biliyo musun,gerçekten bitti..Ne ben dünkü küçük kız çocuğuyum ne de sen benim gözümdeki kahramanımsın artık. Bu masalın artık kahramanları da konusu da değişti çoktan...

VE ben ne yapacağım artık biliyor musun? Bu sefer unutmayacağım baba; bu sefer olmaz! Print this post

7 yorum:

Belgin dedi ki...

Ne diyeyim Tubisim bilemedimki. Babalar ah o babalar....
Anlarlarmi acep bir gün, görürlermi bizim yüregimizde actiklari yaralari. Ne kadar üzerini örtsekte, kaybolmayan o yaralari, devamli kanayan yaralari...

Püstüklü Mama dedi ki...

Ya ben böyle bir şey okuyacağımı tahmin etmemiştim. Ne desem boş şimdi.

Her şey bizim için aslında. NE yaşıyorsak var bir sebebi. Ve her atlattığımız şey bizi daha da güçlü kılıyor. Ne mutlu sana ki Kobacan'ın yanında, seninle.

Daha güzel günler seni/sizi bekliyor.

Terazi dedi ki...

off of... yaklaşan "babalar günü" kabusunu hatırlayıp daraldımm:((

'var ama yok' veya 'yok ama var' durumunda bir babalar gününü daha kasılarak geçirmek zorundayım:((

seni rahatlatacak hiçbir söz bulup yazamıyorum.. sadece söyleyebileceğim: "seni çok iyi anlıyorum"

:((((((((((

sufi dedi ki...

Onları belki de biz seçtik, Öyle bir babayı deneyimleyip tekamül etmek için.Bir elin yağda bir elin balda kişi olgunlaşamıyor belki.Bence yine de affet, o ne yaptığını bilmiyor.Sevgilerimle.

cinar dedi ki...

:((

Kirpikteki Gözyaşı dedi ki...

Tuğbacım umarım affedersin...Birşeyler söylemek zor...Dileğim; herşey ama herşey çok daha güzel olsun!...

Adsız dedi ki...

Bir zaman gelir öyle bir durumun içinde gözlerimizi açarız ki keşke deriz...geç kalmamak için, kendimiz için affetmeliyiz...hangimizin olmadıki ebeveynleriyle çıkmazları, yaraları...biz kız çocukları, biz genç kızlar, biz kadınlar unutur ama affetmeyiz...''affettim demezsem içimde yarası hergün kanar...kendimi tüketirim''...o yüzden hadi gelin hep beraber AFFEDELİM...TÜM HATALARI, TÜM YALNIŞLARI.....öğlen kahve içeriz havamızı buluruz be ya :)