tag:blogger.com,1999:blog-70180238771494433842024-03-14T04:30:05.806+02:00TuBiKKo'NuN PaNoSuTuBiKKohttp://www.blogger.com/profile/15818516838033988390noreply@blogger.comBlogger203125tag:blogger.com,1999:blog-7018023877149443384.post-63525007862565959852015-07-14T15:48:00.002+03:002015-07-14T15:54:45.241+03:00Düş....Uyanış....''Garip düşlerim var benim...<br />
Tanımlayamadığım değişik ruh hallerim de...<br />
Geceleri düşler diyarına daldığımda sürekli aradığım ve bulamadığım birşeyler...<br />
Değişik mekanlarda ilginç kovalamacalar sürekli birilerinden kaçışlar ya da birilerini kurtarmaya çalışmalarım...<br />
Ve korkularım var; kaybetmekten korktuklarım, yeniden yaşamaktan korktuklarım, hiç yaşayamamaktan endişe duyduklarım...<br />
İçimde biriktirdiğim cümlelerim var;sessizce yüreğimin dolaplarına kilitlediğim...<br />
<br />
Dudaklarımdan dökülemeyen; söylersem de birileri incinir diye hiç söyleyemediğim, söyleyemediğim için de sürekli kendimi incittiğim...''<br />
<br />
<br />
Yukarıdaki cümleleri çok uzun zaman önce yazıp bırakmışım burada... Uzun zaman ellememişim..Tozlanmış kalmış...<br />
<br />
<br />
Çok kendi kendimle kaldım ya bu sıralar... İçime döndüm,konuştum,anlaştım kendimle.<br />
<br />
İç sesime döndüm ve bana dedi ki '' Yaz...Tekrar yaz...Sen yazdıkça beni daha çok dikkate alıyorsun, daha fazla sensin... Duvarların daha az...''<br />
<br />
Zehirli elmayı ısırıp yıllarca uyuyup uykusundan uyanmış prenses gibiyim şu sıralar....<br />
Yeniden doğmuş gibiyim ya da...<br />
Kış uykusundan uyanmış gibiyim, üzerime serpilmiş olan ölü toprağı kalkmış gibiyim...<br />
<br />
Yazmam gerek... Hazır bu yükleri de atmaya başlamışken belki de biraz daha ileriye götürmek ve iyice hafiflemek, paylaşmak, paylaştıkça çoğaltmak...<br />
<br />
Düş bitti... Artık uyanmak vaktidir...<br />
<br />
<br />
TuBiKKohttp://www.blogger.com/profile/15818516838033988390noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7018023877149443384.post-46533725018715038322014-03-20T13:39:00.001+02:002014-03-20T13:40:03.528+02:00KIZIMA MEKTUP... Hayat öyle birşey ki kızım...<br />
<br />
Yaşadıkça, hissettikçe, saçlarını savurduğu sürece anlayacaksın ne kıymetli olduğunu...<br />
<br />
Hep duyardım; '' Bir kadının otuzlu yaşları onun için çok özel ve kıymetlidir'' diye. Ne kadar da doğruymuş meğer...<br />
<br />
32 yaşındayım ve hayatımın hiçbir döneminde kendimi bu kadar tamamlanmış hissettiğimi hatırlamıyorum. Anneyim, eşim, iş kadınıyım. Dışarıdan bakıldığında otuzların başında görünüyor olmakla birlikte içimde 17 yaşında bir genç kızın enerjisini hissediyorum. Resmen ışıldadığımı hissediyorum. Bu o kadar mutluluk verici ki...<br />
<br />
Ayaklarım yere basıyor, hayatımda hiç sahip olmadığım bir özgüvenim var. Verdiğim kararların,söylediğim sözlerin sonuna kadar arkasında durabilecek durumdayım. Cesurum. <br />
<br />
Kimseye ihtiyaç duymadan, tek başıma dışarı çıkıp bundan keyif alabiliyorum. Düşün bir bu ne kadar önemlidir aslında. Öyle yanlış büyütüldüm ki hep başkalarına ihtiyacımız olmalı sandım. Ne büyük yanlış oysa.Kendi kendine yetebilmektir asıl olan...<br />
<br />
Bu günceyi ne zaman iletirim sana bilmiyorum... Belki sen de benim şimdiki yaşıma geldiğinde, belki saçlarımdaki beyazlar artık hiçbir boyanın kapatamayacağı kadar arttığında...<br />
<br />
Hayat çok güzel kızım.....<br />
<br />
İçinden geldiği gibi yaşamak, yüreğini özgür bırakmak, kendine anlamsız sınırlar koymamak... Ben bunu hep yaptım bu zamana kadar.. Artık yapmamaya gayret ediyorum. Bazı şeyleri içinde tutmaktansa dışarı vurmak her zaman daha iyidir... Bazen acı da verse çok acıtsa da yüreğini yaksa da kendine ve sevdiklerine karşı dürüst olmak her zaman daha iyidir... Acı bir şekilde çeker gider yüreğinden; hiç geçmeyecek sanırsın seni hiç terk etmeyecek sanırsın ama bir gün bir bakarsın yüreğini kavuran o yangın uçar gider...<br />
<br />
Aşık ol kızım...<br />
<br />
Tüm yüreğinle,ruhunla ve bedeninle... Taparcasına sev, acımak pahasına sev... Ama öyle bir adamı seç ki bunun için; sana baktığı zaman gözleri ışıldasın,yüreği yansın, zorluk çeksin nefes almakta... Öyle sev ki seni hayattaki herkesten daha değerli noktaya koysun yüreğinde. Belki onu bulana kadar acılardan geçeceksin belki de çok şanslı olup erken karşılaşacaksın onunla... Sana tavsiyem acı çekmek pahasına vazgeçme gerçek aşkı bulmaya çalışmaktan... Bir gün karşılaşacaksın, bir gün babanın beni bulduğu gün kadar şanslı olacaksın biliyorum...<br />
<br />
Gülümsemekten hiç vazgeçme kızım... <br />
<br />
Senin içinde öyle bir ışık var ki, adın gibi.... O ışığı tüm evrene yansıtmalısın... Hep böyle yüreğinin içiyle gül...<br />
<br />
Bu hayatta fark yarat kızım...<br />
<br />
Herkes gibi olma, sıradan olma... Deli ol, uçuk ol, farklı düşün... Ama sıradan olma... Unutma fark yaratanlar iz bırakır ve iz bırakanlar unutulmaz... Hayatına dokunduğun her insanda o temasın izleri kalsın....<br />
<br />
Haksızlığa izin verme kızım...<br />
<br />
Her zaman adil ol. Hem kendine karşı hem de çevrendekilere karşı...<br />
<br />
Vazgeçme kızım....<br />
<br />
Yaşamaktan, hissetmekten, gülmekten asla vazgeçme.... Her ne hissediyorsan en derinine kadar sonuna kadar hisset... <br />
<br />
Bil ki her ne olursa olsun, ne yaparsan yap hep arkanda olacağım....<br />
<br />
Belki hatalar yapıp üzüleceksin, çekinmeden paylaş benimle. Hatalarında da her ne pahasına olursa olsun yanında olacağım... Belki paylaşırsan beraber dersler çıkarırız bunlardan... Belki annen de geçmiştir aynı yollardan ve azaltabilir yüreğinin sancısını...<br />
Çünkü bazen ailene sarılıp ağlamak o sıcaklığı duyabilmek en büyük tesellidir... Bundan hiç vazgeçme, bu fırsata sahipken, onlara sarılıp ağlayabiliyorken bunun değerini bil... Çünkü bazen hayat alıyor bu fırsatı elinden ve sen kendi kendinle baş başa kalıveriyorsun...<br />
<br />
Bazen hayatın telaşına kapılıp seni unuttuğumuzu düşünürsen kabuğuna çekilme sakın...Çığlık at, bağır, ağla ama dikkati üzerine çek her ne pahasına olursa olsun... Ben bunu hiç yapmadım, hep kabuğuma çekildim...Bir noktadan sonra o kabuk o kadar kalınlaşıyor ki onu kırıp çıkamıyorsun ve kendi içinde boğuluyorsun...<br />
<br />
Sen çok değerlisin... Ve sadece sen olduğun için değerlisin...<br />
<br />
Seni çok seviyorum......<br />
<br />
<i> ANNEN... <b></b></i><br />
<br />
<br />
<br />
TuBiKKohttp://www.blogger.com/profile/15818516838033988390noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7018023877149443384.post-21119222187812646222012-08-10T23:09:00.002+03:002012-08-10T23:19:25.038+03:00ZAMAN...Ne garip hayat...<br />
Bir gün bakıyorsun küçük bir çocuksun; koşup oynuyorsun öğlen gelen dondurmacı amcanın arabasını gözlüyorsun yola bakıp bakıp...<br />
Bir gün bakıyorsun kucağında kendi çocuğunla geçmişe bakıp çocukluğunu özlüyorsun...<br />
Bazı şeyler büyüdüğümüzü bir süre sonra ise artık yaşlanmaya başlayacağımızı gözümüze gözümüze sokar hale gelmeye başladı sanki...<br />
Mesela bugün televizyonda bir yarışma programında Zeki Müren taklidi yapan birini görünce ben çocukken sağ olduğu ve rahmetli babaannemin onu ne kadar da çok sevdiği geldi aklıma...Çok severdi onu dinlemeyi ve eşlik ederdi...Sonra TRT kanallarından hangisinde bilmiyorum ama sürekli Türk sanat müziği konserleri olurdu ve dedemle birlikte izlerlerdi mutlaka...Çok sıkılırdık biz küçükler; hatta içimiz kararırdı bile diyebilirim.Şimdi bakınca aslında ne anıları düşünerek dinliyorlardı kim bilir diyorum.Ben sevdikleri şarkıları dinlerken artık onları anıyorum özlemle, yoklar artık ikisi de...Halbuki ne kadar önemli bir parçasıydı onlar çocukluğumun,ergenliğimin...<br />
<br />
<br />
Garip diyorum ya hayat. Anlamını çözmeye çalışıp da çözemediğin karman çorman bir bulmaca işte.Sürekli mutlu olmayı istemek, bazen çabalayıp çabalayıp beceremediğin gibi istemeden çevrendekileri de üzmek...Bazı şeyler için ne kadar çabalasan da başaramıyorsun tek başına. İçindeki yalnızlığı söküp atmak ve yanındakine sarılmak istesen bile öyle uzun zamandır işgal eder olmuş ki seni o yapamıyorsun. Sanki onu atarsan yerine yeni bir şey koyamayacaksın da öylece bomboş kalacak...<br />
<br />
Kobacan bana hep der ki; '' Sen hep karşındakinin seni anlamasını bekliyorsun ama bu hiçbir zaman olmayacak.Tam tersi sen karşındaki anlamaya çalışmalısın.'' Galiba bu cümlenin tam olarak ne anlama geldiğini anlayabildiğim gün hayatın anlamını bulmaya bir adım daha yaklaşmış olacağım.<br />
<br />
Öyle uzun zamandır yazmıyorum ki...Anıları duyguları kafamda biriktirip duruyorum yalnızca.Artık kalabalık yaptıklarını ve bir kısmını dışarı atmak gerektiğini ise sürekli başım ağrımaya başladığı zaman anlıyorum. Ne çok dökerdim içimi satırlara eskiden.Şimdi hep bir bahanem var sanki.Sanki yazınca düşüncelerimle yüzleşip de görmek istemediklerimi mi göreceğimden korkum acaba???<br />
<br />
Zorlanıyorum bu sıralar.En basit şeyler bile zorluyor bazen beni.İçimde yapacak enerjiyi gücü bulamıyorum.Başımı alıp gitmek,bir akşam vakti sahilde çıplak ayaklarım suya değerek bir iskelenin kenarında oturup dalgaların kıyıya vuruşunu dinlerken karşıdaki ışıkları izlemek istiyorum....<br />
<br />
Sonra huzur içinde uykuya dalmak...<br />
Gözümün içine batan sabah güneşi ile yeni güne uyanmak...<br />
İçimdeki boşluğu o güneşle doldurup bir daha hiç boşaltmamak...<br />
Mutluluğu ve gülümsemeyi hiç kaybetmemek...TuBiKKohttp://www.blogger.com/profile/15818516838033988390noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7018023877149443384.post-73205958077851608992012-04-28T23:24:00.004+03:002012-04-28T23:47:35.032+03:00OTUZ BITERKEN...* Hayatimdaki en büyük bosluk doldu.Anne olarak karsiladim yeni yasimi...<br />* Universiteden mezun oldugumdan beri ilk kez bu kadar uzun süre evde oturdum.<br />* Bir insani birey haline getirmenin ne kadar zor ve sabir gerektiren bir iş oldugunu deneyimleme firsatina sahip oldum<br />* Karsiliksiz sevginin ne kadar buyuk bir mucize oldugunu hissettim.<br />* Sevdiklerime daha bir kucaklayarak sarilmayi ogrendim.<br />* Omru hayatimin en yuksek kilosuna cikip da inerken tartida 7 li rakamlara sevinilebilecegini ogrendim.<br />* Cennetin de cehennemin de insanin icinde oldugunu ogrendim..<br />* Sevdigin dostlar tarafindan yapilan bir surprize nasil cocuklar gibi sevinilecegini ogrendim.<br />*Evdeki huzurun en buyuk zenginlik oldugunu deneyimledim...<br />Otuz yili bitirirken ben kendimin herseyden daha degerli olmasi gerektigini, ben iyi olursam herseyi daha iyi hale getirebilecegimi kesfettim...Ve gelecek gunlerin artik tamamlanmis bir aile olarak cok daha guzel olacagini...TuBiKKohttp://www.blogger.com/profile/15818516838033988390noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7018023877149443384.post-84889956316827238102012-04-18T10:07:00.002+03:002012-04-18T10:22:41.760+03:00IŞIK DURU ILE HAYATCanakkale'deyiz...Eceabat'ta deniz kenarinda az sekerli sabah kahvemi yudumluyorum.Dun pastanenin orada gordugum insanlarla iki laf etmeye calisan yasli amcayla ilgili bir iki satir yazasim var.Icime dokunmus onun kimsesizligi.Oturabilir miyim diye soruyor fakat bos koltuga ragmen yer yok diyorlar.Ellerini arkasina baglayip sessizce uzaklasiyor.uzuluyirum; ne zaman bu kadar uzaklastik insanligimizdan BİZ? Ya da insanlar hep mi boyleydi<br />?Mayis 2011 den beri yazmamisim buraya.Neredeyse bir yil olmus.Duru'nun gelis hikayesini yazmaya niyetlenip yarim kalmis hevesim.Simdi 6.5 aylik olmus minigim.Bundan sonra kagidi kalemi alsam elime kizim bir 30 yil sonra okur mu bu satirlari???TuBiKKohttp://www.blogger.com/profile/15818516838033988390noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-7018023877149443384.post-63073702718609238782011-05-11T16:28:00.001+03:002011-05-11T16:29:20.452+03:00Yeniden....Olmayan zaman hicbir zaman olmayacak anlaşılan... Yeniden ele almak gerek kalemi... Bu sefer yeni bir hikayeyle, mutlu bir yolculukla ustelik.... <br />Cok yakında.....TuBiKKohttp://www.blogger.com/profile/15818516838033988390noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-7018023877149443384.post-91751324557063044782010-07-30T11:38:00.004+03:002010-07-30T11:51:26.192+03:00İSTANBUL'A...Tenimde sabah güneşi, saçlarımda Boğaz'ın rüzgarı, denizin orta yerinde, vapurun en tepesinde, kulağımda çok sevdiğim bir ezgi... Yarım şekerli keyif çayım ve ben... Ne kadar uyumlu bir çift olduk şu manzaraya karşı...<div> Akşamları vapurun peşinden çığlık çığlığa gelsin diye yalvardığım ama gelmeyen martılar sabah açlığından olsa gerek Haydarpaşa'nın çıkışına kadar yolcu ediyorlar beni kocaman kanatlarıyla... El sallıyorum onlara; yarın yine görüşürüz...</div><div> Biliyorum başka hiçbir şehir yaratamaz bu duyguyu bende.. Hiçbir başka ülkede yok bu tılsım... Sırf seninle yaşıyoruz diye sunmuyor musun bunca sıkıntıyı bize be İstanbul?</div><div> Sadist mazoşist bir ilişki oluşmuş aramızda... Sen can yakmaktan hoşlanıyorsun; bizse senin tarafından acıtılmaktan ... Ama o kadar nefes kesici oluyorsun ki zaman zaman, değer sana be güzelim... Sırf insanı sarhoş eden bu rüzgarın için bile değer sana..</div><div> Çok zorlanıyorum bazen.. Kendimi tanımlamakta, yakınlarıma kendimi anlatmaya çalışmakta.. En zoru da ne biliyor musun? Zaman zaman içindeki coşkuyu, aşkı, hüznü, siniri karşındakine ne kadar istesen de anlatamıyorsun... Bazen senin çocuk gibi heyecanlanarak paylaştığın şeylere insanlar öyle boş gözlerle bakıyorlar ki pırıltını söndürüyorlar... </div><div> Seni bir de bunun için seviyorum.. Sözcüklere ihtiyacım yok sana içimdekileri anlatmak için... Yüreğimdekileri rüzgara bıraktığım an ruhumu okuyorsun sen benim...</div>TuBiKKohttp://www.blogger.com/profile/15818516838033988390noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-7018023877149443384.post-79457944181583338152010-07-22T17:35:00.003+03:002010-07-22T17:43:55.717+03:00Geri DönüşYeniden başlamak gerek artık...<div><br /></div><div>Kelimelerle barışmak, mesafeyi kapamak ve galiba daha fazla hasret bırakmamak...</div><div><br /></div><div>Çok yakında yazılarımla dönüyorum... Yeter bu kadar mola.</div>TuBiKKohttp://www.blogger.com/profile/15818516838033988390noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-7018023877149443384.post-13493336395082064062009-12-10T17:10:00.014+02:002009-12-10T17:47:24.285+02:00Geride Bırakırken...<a href="http://4.bp.blogspot.com/_J7cswNcJagQ/SyEXzROH5cI/AAAAAAAAAuk/s8pkW_Bg-tw/s1600-h/www_harikasozler_net_-_izmeli_kedi.jpg"><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 320px; DISPLAY: block; HEIGHT: 256px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5413634396639454658" border="0" alt="" src="http://4.bp.blogspot.com/_J7cswNcJagQ/SyEXzROH5cI/AAAAAAAAAuk/s8pkW_Bg-tw/s320/www_harikasozler_net_-_izmeli_kedi.jpg" /></a><br /><div></div><br /><div><span style="color:#990000;"><strong><em>''Evet kesinlikle buralara ait değilsin. Ellerinde ki çizgiler bile buna işaret. Hatta bir kahraman olsaydın eğer, kesinlikle çizmeli kedi olmalıydın. Kahraman denildiğinde genellikle akıllara, onların simgesi olan bir silah geliyor. Ama senın kalbin hala o kadar sevgi dolu ki, en büyük silahın dobra sözlerin ve zekan olacaktır. Hayalperest olmasaydın nasıl olacaktın ki bugünkü kadar 'Tuğba'.Seni diğerlerinden farklı yapan bişeyler olduğunu o kadar iyi biliyorsun ki, bunun hayatına yansıması kitaplarda ki kadar mucizevi. Lodostan uzak, güneşli, hayal dolu zamanlar janım..''</em></strong></span></div><br /><div><strong><em><span style="color:#990000;"></span></em></strong></div><br /><div><strong><em><span style="color:#990000;"></span></em></strong></div><br /><div><span style="font-family:trebuchet ms;color:#000000;">O kadar uzun zaman oldu ki blogumu açmayalı. O kadar garip şeylerle mücadele eder olduk ki sırf adı hayat diye ve öyle çok sınandık ki yukarıda bir yerlerde varlığına tüm yüreğimle inandığım yüce güç tarafından....</span></div><br /><div><span style="font-family:trebuchet ms;color:#000000;">Bugün ne var ne yok diye sayfamı açtığımda son yazım hayalperest'e bir kardeş ve gerçek bir dost tarafından gelen bu yorumu okudum ve diken diken oldu tüylerim...Hatta sıkça kendi kız kardeşime benzettiğim ve çok ortak noktalarını gördüğüm bir dost bu...</span></div><br /><div><em><span style="font-family:trebuchet ms;color:#990000;"></span></em></div><br /><div><span style="font-family:trebuchet ms;color:#000000;">Bunca zorluğun arasında bir kahraman olarak görülmek ve diğerlerinden farklı kılan bir ışığın olduğunun düşünülmesi öyle garip ki...</span></div><br /><div><span style="font-family:trebuchet ms;color:#000000;"></span></div><br /><div><span style="font-family:trebuchet ms;color:#000000;">Çoğu zaman dışarıdan bakamıyoruz kendimize... Zaman zaman birisi gelip öyle birşey söylüyor ki size hayalini kurduğunuz olmak istediğiniz kişinin aslında şu anki halinizden o kadar da uzak olmadığını görüyorsunuz.Bu donuk şaşkınlık anı keyif bile veriyor size... </span></div><br /><div><span style="font-family:Trebuchet MS;"></span></div><br /><div><span style="font-family:Trebuchet MS;">Kendini anlatmaya çokça çabalamadan anlaşılabilmek kadar güzel bir duygu var mı acaba bu hayatta...Çünkü ben sıklıkla mücadele halindeyim neler hissettiğimi anlatmaya çabalarken.</span></div><br /><div><span style="font-family:Trebuchet MS;"></span></div><br /><div><span style="font-family:Trebuchet MS;">Şimdi bugünlerde, bir yıl biterken yine karmakarışık olduk... Çok umutlarla başladığımız iyi olmasını dilediğimiz bu yıl çok da keyif vermedi bize... Hatta çoğu zaman kötü geçti. Ayrılıklar, hasretin en koyusu, sıkıntılar, imkansızlıklar üzüntüler derken hiçbişey anlamadık yaşadığımızdan... Yeni yıla işsiz ve moralsiz girmiştim geçen yıl. Sanki yeni yıla nasıl girersen öyle geçermiş yıl lafını doğrularcasına bu yıl biterken yine işsizim. Tıpkı geçen yıl bu zamanlarda olduğu gibi...Bu yüzden bu yılın bir an önce bitip gitmesini, hayatımızdaki bu sayfanın kapanmasını istiyorum. Bu kötü geçmiş yılı kapatıp önümüzdeki tertemiz mutlu zamana b<span style="font-family:verdana;">akma</span>k istiyorum...Bütün gönlümle de inanmayı gelen zamanın iyi olduğuna...</span></div><br /><div></div><br /><div><span style="font-family:trebuchet ms;">Şimdilerde 10 aydır ikinci evim haline gelmiş işyerimi bırakıp giderken en çok canımı acıtan ise kazandığım dostlukları, arkadaşlıkları, dert ortaklıklarını geride bırakıyor olmam... Yeni gittiğim yer nasıl bir yer olacak bilmiyorum.Zaten henüz ortada öyle bir yer bile yok. İş her zaman bulunur ama buradaki gibi yakınlığı bir daha bulabilir miyim bilmiyorum. Okuduğunuzu biliyorum ve sizi ne kadar çok sevdiğimi bilmenizi de istiyorum... Benim için ayrı ayrı o kadar değerlisiniz ki... Ve sırf bu yüzden öyle çok içime akıyor ki yaşlarım.Kimseyi üzmemek adına gülsem de, neşeli görünsem de öyle zor ki sizleri bırakıp gitmek... Ama sırf bu macera burada bitiyor diye sizleri tamamen bırakıp gitmek gibi bir niyetim yok. Yine olacağız birbirimizin hayatında ve yine sihirli dokunuşlar yapacağız birbirimize uzakta olsak bile...</span></div><br /><div><span style="font-family:trebuchet ms;"></span></div><br /><div><span style="font-family:trebuchet ms;">Sizi çok sevdiğimi sakın unutmayın tamam mı???? </span></div>TuBiKKohttp://www.blogger.com/profile/15818516838033988390noreply@blogger.com12tag:blogger.com,1999:blog-7018023877149443384.post-8632867484125884982009-10-23T14:44:00.006+03:002009-10-23T15:01:26.472+03:00HayalPerestŞu sıralar yapmayı istediğim tek birşey var. Elime Alacakaranlık Serisi'nin kitaplarını almak ve hepsi bitene kadar kendimi tüm dünyadan soyutlamak. Hatta mümkünse olayın içine dahil olmak istiyorum.Kitabın kahramanlarından biri olmak istiyorum. Kitap o kadar mükemmel ve sürükleyici ki Bella ve Edward'ın aşkına adeta bayıldım. O kadar hoşuma gidiyor ki onların arasındaki tutku ve aşk, kendimi okumaktan alamıyorum.<br /><br />Aslında kitapların bende bıraktığı bu hissi çok severim.Yani elimden bırakamamayı,saatlerce okumayı, uykumun kaçıp sabahlara kadar uykusuz kalmak pahasına o kitabı bitirmeyi. Kitap tutkunları bilirler; hani çok sevdiğin bir kitabı okurken hem deli gibi bitsin istersin hikayenin sonunu öğrenmek için hem de asla bitmesin istersin. Çünkü o kitap bittiğinde onu okurken yaşadığın heyecan da bıçak gibi kesilip gidecektir. Çok uzun zamandır bu şekilde okumamıştım bir kitabı. Bu beni gerçekten ciddi şekilde etkiliyor ve çok heyecanlanıyorum.Çocukluğuma dönüyorum. Ranzanın üst katında akşam yatmadan elime aldığım kitap sabahın ilk ışıklarıyla biterdi ve ben şaşar kalırdım zamanın bu denli çabuk geçişine...<br /><br />Biliyorum ben bir hayalperestim. Hatta bir sır vereyim mi zaman zaman bu dünyaya ait olmadığımı düşünüyorum. Yani sanki içimde gizli bir yerlerde başka birşeyim. Mesela belki bir süper kahraman belki uzaydan kaçıp gelmiş bir uzaylı belki de mistik güçleri olan biri. Farklı hissediyorum işte kendimi. Olmak istediğim için değil öyle olageldiği için böyle garip bir duygu yaşıyorum bazen... Belki de bu yüzden fantastik ve doğaüstü güçlerle ilgili olan filmlere ve kitaplara merakım. Belki de bu yüzden soluksuz bir nefeste okuyorum,izliyorum kim bilebilir ki? :)))<br /><br />Garip işte... Seviyorum böyle olmayı.Hayal kurmaktan çok hoşlanırım, tahmin edemeyeceğin kadar çok hem de. Bu hayalperest hallerime gülenler de oluyor ama hiç umrumda değil. Ben çok mutluyum hayallerimle. Onlar olmadığında hayat çok yavan kalıyor. Hayal kurarken başka bir boyuta geçiyorum ve o boyut beni beni çok mutlu ediyor. Hep orada kalmak istiyorum. O hayal boyutu hiç kapanmasın istiyorum hayatın.Çünkü orada herşey çok güzel,hep dilediğim gibi...<br /><br />Şimdi ben işlerimin bitip bir an önce akşam olmasını bekleyeceğim. Bu gece de uykusuz kalmak pahasına bitirmem gereken bir kitap var. Bitirmeliyim ki yeni kitaba geçeyim değil mi?<br /><br />Herkese iyi bir haftasonu diliyorum.Benim haftasonu yarın akşamdan itibaren başlayacak. Ne yazık kı bu hafta çalıştığım cumartesi..Size iyi dinlenceler...TuBiKKohttp://www.blogger.com/profile/15818516838033988390noreply@blogger.com7tag:blogger.com,1999:blog-7018023877149443384.post-40140809549747322492009-10-16T18:13:00.002+03:002009-10-16T18:14:30.223+03:00DUYURU :)))BU AKŞAM 20:00 DA KANAL 1 EKRANLARINDA BENİM KOBACAN YARIŞACAK KELİME OYUNU YARIŞMASINDA... 4. YARIŞMACI KENDİSİDİR. KİMDİR BU KOBACAN DİYE MERAK EDENLER İZLESİN :)))TuBiKKohttp://www.blogger.com/profile/15818516838033988390noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-7018023877149443384.post-15943125002628573392009-10-05T10:28:00.014+03:002009-10-05T10:55:21.000+03:00İşte böyle bu sıralar...Biliyorum bir süredir yokum....Sizi hayalimle baş başa bırakıp kayboldum yine ortalıktan.<br /><br />Ama buralardayım merak etmeyin ve iyiyim de...Sadece işlerim çok yoğun ve ben beyin olarak o kadar dağılmış bir durumdayım ki hiçbirşey yapamıyorum. Ne kendime vakit ayırabiliyorum,ne evimle ilgilenebiliyorum ne de spor yapabiliyorum.Bütün gün işyerinde bilgisayar başında oturduğum yetmezmiş gibi bir de eve gelip akşam yemeğini yedikten sonra televizyonun karşısında koltukta uyuyup kalıyorum.Evde de hareket edeyim diye aldığım ve oturma odamın baş köşesine koyduğum twist & shape süs bitkisi gibi takılıyor. Bundan hiç hoşlanmıyorum ama çaba da göstermiyorum.Kendimi iyi bir motive edip tekrardan adım atmaya başlasam iyi olacak. Bu yağmurlu günlerde ortalığı sel götürürken dışarıda yürüyemiyor olabilirim ama evde imkanım varken tutup da spor salonuna da para vermek saçma olur öyle değil mi :)<br /><br />Birşeyleri değiştirmek istiyorum artık.Hayallerime ulaşmak bazı şeylerin sıkıntısını duymadan yaşamak. Kötü niyetli insanlardan onların karmaşık duygularından uzaklaşıp huzur içinde olmak. Beni en çok ne tüketiyor biliyor musunuz yani en çok enerjimi ne çalıyor.Sürekli şikayet eden,hayatlarındaki hiçbirşeyden memnun olmayan insanlar.Baktığınız zaman hayatlarında o kadar pürüz olmayan aksine çoğumuza göre iyi standartlarda yaşayan insanlar bunlar üstelik. Ama yine de şikayet edecek birşeyleri mutlaka oluyor ve biliyorsunuz ki bu onların yaşam şekli haline gelmiş artık ve vazgeçemezler. Eskiden ben de öyleydim.Olmayacak şeyleri kafaya takar üzülür sıkılırdım. Artık ufak ayrıntılara takılıp üzülmemeyi öğrendim galiba.<br /><br />Herneyse... Bir takım şeyleri değiştirmeye başladım artık. Bazı konularda kendi kararsızlıklarımdan sıyrılıp cesaret göstermeye. Mesela en basitinden iki haftadır içimde taşıdığım saçımı kısa kestirmearzusunu korkumu yenip cesaretimi toplayarak gerçekleştirmeyi başardım. Sonuç ne mi ? Saçlarım şu an küt ve kıvır kıvır :) Hem değişik bir şekli oldu hem de sağlıklarına kavuştular. Ve ben bu hallerinden inanılmaz hoşnutum,aldığım tepkiler de cabası :) Herkesler beğendi mutlu oldum.<br /><br />Bekliyorum bugünlerde...Güzel haberler gelmesini iyi şeyler olmasını..<br />Aaaa bu arada sizlere de söylemesem olmaz,benim <a href="http://mustafakemalalper.blogspot.com/">Kobacan</a> Kanal 1'de yayınlanan Kelime Oyunu yarışmasına katılıyor. :) Ben onun yerine özgeçmişini yollamıştım.O bana o kadar kişi başvuruyor beni mi çağıracaklar demişti ama çağırdılar işte. Bugün saat 15:00 te çekime çağırmışlar. Gidecek yarışacak bakalım. Hem çok keyifli bir yarışma hem de tutup finale kalabilirse ve para ödülünü alırsa da hiç fena olmaz yani :))) Ben size yayınlanacağı günü de bildiririm izlersiniz kocamı :)))<br /><br />Şimdilik bizden haberler böyle...Ben biraz kendimi hala yola koyayım da yeniden yazarım ...TuBiKKohttp://www.blogger.com/profile/15818516838033988390noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-7018023877149443384.post-2601784133459952802009-08-26T13:47:00.015+03:002009-08-26T14:08:45.829+03:00Hayal<a href="http://4.bp.blogspot.com/_J7cswNcJagQ/SpUXH8EpYyI/AAAAAAAAAuE/MjAEpzfCSMs/s1600-h/ayvalik.jpg"><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 320px; DISPLAY: block; HEIGHT: 213px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5374227155488695074" border="0" alt="" src="http://4.bp.blogspot.com/_J7cswNcJagQ/SpUXH8EpYyI/AAAAAAAAAuE/MjAEpzfCSMs/s320/ayvalik.jpg" /></a><br /><div>İçin öyle sıkılır kimse bilmez neyin var sen bile</div><br /><div>Olup bitenleri seyredersin öylece</div><br /><div>Yalnızsındır kalabalıklar içinde kim daha iyi bilir ki</div><br /><div>Bir ses vardır çözer herşeyi yasaktır duyamazsın</div><br /><div>Bazen kendi gölgene basar sendelersin ıssız sokaklarda</div><br /><div>Bir karayel eser üşütür yalnızlığını yüzüne vurur</div><br /><div>Çıkar gelir pişmanlıklar en zayıf anında</div><br /><div>Boğazında yıllanır bir düğüm</div><br /><div>UMRUNDA MI ZAMANIN SENİN KÜSKÜNLÜĞÜN...</div><br /><div>..........................</div><br /><div></div><br /><div>Bugünlerde bu şarkının sözleri gibiyim aynı.Sıkıntılı,kalabalıklar içinde yalnız,küskün...</div><br /><div>Herşeye ve herkese dargın..Kaçıp gitmek istiyorum herkesten yanımda bir tek kişi olsun.<a href="http://mustafakemalalper.blogspot.com/"><strong><em><span style="color:#ff0000;">O</span></em></strong></a> da kendini biliyor ya zaten. </div><br /><div>Hayalim şu bu sıralar: Ege'de bir sahil kasabasında yaşamak,küçük bir lokanta işletmek deniz kıyısında Ege yeşillikleri ile tadından yenmez zeytinyağlılar,mezeler yapmak,denizden teknemizle tuttuğumuz taptaze balıkları servis etmek insanlara. Ve bizim mekandan ayrılırlarken yüzlerindeki memnuniyet ifadelerini görerek yaptığım işin keyfinin ikiye katlanması.</div><br /><div></div><br /><div>Herşeyi toparlayıp lokantayı kapamadan önce sevgiliyle karşılıklı birer yorgunluk kahvesi içmek ve sonra el ele bahçeli,yeşillikler arasındaki evimizin yolunu tutmak... Bütün bunları yaparken üzerimde uzun askılı uçuşan bir elbise olsun,ayaklarımda sandaletlerim ve saçlarım şimdikinden biraz daha uzun belime gelsin ve uçuşsun rüzgarda. Üçüncü çocuğumuza hamile olayım hatta, ilk ikisi zaten ikiz doğmuş olsun bir kız bir erkek... Öyle mutlu olalım ki biz gören herkes gıpta ile bakıyor olsun basit ama güzel hayatımıza.Ama gözleri kalmasın,onlar da mutlu olabilsinler en az bizim kadar. Zaten herkes mutlu olsun isterim ben. </div><br /><div></div><br /><div>O kadar sıkıldım ki bu şehre ve bu şehirde yaşayan insanlara dair herşeyden; kaçıp gitmek istiyorum bu sıralar... O sakin hayalini kurduğum kıyı kasabasına.VE bu hayal o kadar güçlü ki bu sıralar, sanki o kuvveti bulabilsem kendimde o cesareti edinebilsem bir yerlerden bugün kalkıp gideceğim hayalimin içine. Ama şimdi öyle arzulanan ama o kadar uzak bir hayal ki bu benim için...</div><br /><div></div><br /><div>Ama belki bir beş sene sonra,neden olmasın ki... Hayattaki tek amacımız sürekli çalışmak ve para biriktirmek işle ev arasında mekik dokumak olmak zorunda değil ki belki de... BElki de hayalimdeki gibi bir yaşam bizim için en ideal olanı...</div><br /><div>Belki de mühendis olarak mezun olmayacağım ben bu hayattan; belki de o şirin kıyı kasabasına emekliliği beklemeden yerleşeceğim kimbilebilir ki...Bunu ben bile bilemezken kim bilebilir.</div><div></div><div>Resim <a href="http://www.resimupload.org/r-turkiye-resimleri-10-balikesir-resimleri-299-ayvalik-4778.html"><strong><em><span style="color:#3333ff;">buradan </span></em></strong></a>alınmıştır.</div>TuBiKKohttp://www.blogger.com/profile/15818516838033988390noreply@blogger.com16tag:blogger.com,1999:blog-7018023877149443384.post-54026659252724443702009-07-29T13:36:00.015+03:002009-07-29T14:14:05.500+03:00Hayata Susmak...<a href="http://2.bp.blogspot.com/_J7cswNcJagQ/SnAn9_BcMGI/AAAAAAAAAtk/Gh65AF1RxLA/s1600-h/PENCERE.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5363831102041239650" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 320px; CURSOR: hand; HEIGHT: 240px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="http://2.bp.blogspot.com/_J7cswNcJagQ/SnAn9_BcMGI/AAAAAAAAAtk/Gh65AF1RxLA/s320/PENCERE.jpg" border="0" /></a><br /><div>'' İlk kez o gündü bir daha konuşmamak üzere susuşun... Onu iki kolundan tutup götürürlerken sana dönüp baktı. Okyanuslar taştı sanki onun deli mavi gözlerinden insan görünümlü kelepçelerden kurtulmak istercesine sana dönmeye çalışırken...</div><br /><br /><div>Saniyeler içinde binlerce cümle kurdu sana.Yıllar içinde yavaş yavaş anlatılmayı bekleyen tüm herşey bir anda dökülüverdi...</div><br /><br /><div></div><br /><br /><div>Çok sevdim seni..</div><br /><br /><div>Hep seveceğim...</div><br /><br /><div>İki çocuğumuz olsun biri kız biri erkek..Hem sonra....</div><br /><br /><div>Evimizin perdeleri sarı....</div><br /><br /><div>Küçük de olsa seninle olsun yeter....</div><br /><br /><div>Her yere gelirim seninle...</div><br /><div></div><div>'' NE OLUR BEKLE BENİ ! Bir gün mutlaka geleceğim !!! '' diye bağırdı kocaman tellerle örülü kapının ardında kaybolmadan hemen önce.</div><div></div><div>Ve sen sustun.... 29 yıldır işlemediği bir suç yüzünden hapis yatan sevgilini hiç görmeden, sesini duyamadan,sadece gönderdiği bavullar dolusu mektuplarla avunmaya çalışarak sustun....</div><div></div><div>Şimdi onca yıl geçmişken aradan ve sen onu son kez gördüğün bu hapishane kapısında çıkışını beklerken, yılların yüklediği acılarla bitkin düşmüş bedenin nasıl da heyecanla titriyor.Ellerine bakıyorsun; lekelenmiş kırışmış. Çantandan çıkardığın küçük aynanda görüyorsun gözlerini, yorgun çizgiler sarmış her yanını, sanki her an ağlayacaklarmış gibi bakıyorlar ama yine de pırıl pırıllar sevgiliye kavuşacak olmanın verdiği özlemle...</div><div></div><div>Şimdi birazdan çıkacak kapıdan...Acaba o da değişti mi senin kadar...Onun da saçlarına aklar düştü mü senin gibi... Ya da bunca yıl sonra hala...Yok yok hayır böyle şeyler düşünmemelisin... Elbette o da ilk günkü gibi sevdi seni...</div><div></div><div>Hah işte açıldı kocaman kapı ağır gıcırtıları ile.Birazdan da tel kapıyı açacaklar ve o çıkacak ardından.</div><div></div><div>Ve o ilk an, kapının ardından göründü.Ahh sevgilim ne kadar da yıpratmış seni bu kapalı kaldığın dört duvar... Hasret mi böylesine bembeyaz yapan saçlarını yoksa zaman mı? Ama yine de nasıl yakışıklısın tıpkı 30 sene öncesi gibi... ''</div><div></div><div>Ağır adımlarla yaklaştı adam kadına...Senelerin onlara yüklediği tonlarca ağırlıktaki özlemle kucaklaştılar 5 dakika boyunca hiç ama hiç ayrılmadan...</div><div></div><div>Adam : ''Nihayet kavuştuk Ayşem'' dedi titreyen sesiyle.</div><div></div><div>Kadın cevap vermek istedi : '' Nihayet Recebim'' diye. Ama ağzını açtığı anda tüm sesler yüreğinde asılı kaldı.Yutkundu tekrar denedi ama konuşamadı. </div><div>Birbirlerine baktılar; yaşlar indi gözlerinden usul usul..Adam elleriyle sildi kadının yanaklarından süzülen inci tanelerini,yere eğildi,küçük çantasını aldı ve sarıldı sevgilisine...</div><div></div><div>Cezaevinin kapısının önünden uzaklaşırken o dört duvarın arasında yalnızca koca bir ömrü, acıları, mutlulukları, sevinçleri, doyasıya yaşayamadıkları zamanı değil, Ayşe'nin sesini de bıraktılar müebbete... O şarkı söyledi mi bülbülleri bile kıskandıran Ayşe'nin güzel sesini....</div><br /><br /><div></div><br />Not: Bu yazı <a href="http://oykuatolyesi.blogspot.com/">Öykü Atölyesi</a> 'nin Fotoğrafın dili adlı çalışması için yazılmıştır.<br /><div></div>TuBiKKohttp://www.blogger.com/profile/15818516838033988390noreply@blogger.com16tag:blogger.com,1999:blog-7018023877149443384.post-1201587595836815672009-07-24T13:47:00.008+03:002009-07-24T14:05:15.216+03:00Narsist Olmak Ya Da Olmamak...* Ne hikmetse bugün kendimi cumartesi günü çalışıyormuş gibi hissediyorum.Halbuki iki gün tatilim var bu hafta. Nedendir bilinmez öyle garip bir ruh hali içerisindeyim.<br /><br />* Dün akşam üniversitedeki ev arkadaşım Fuva'yı evlendirdik.Pek mutlu,pek heyecanlıydı onun heyecanı beni de eski günlere götürdü. Masadaki evli çiftler olarak sanki çok yaşlanmışız gibi vay be biz evlendiğimizde şöyleydi böyleydi söylevleri yaptık.Çok güldük çok eğlendik :)<br /><br />* Ben resimlere baktığımda ne kadar zayıfladığımı çok daha iyi anlıyorum.Hele yıllardır görmeyip de dün akşam gördüğüm üniversite arkadaşlarımdan aldığım tepkiler beni inanılmaz mutlu etti. Tepkilerin genel halleri şu şekildeydi ;<br /><br />'' Millet yıllar geçtikçe yaşlanır sen gittikçe gençleşip güzelleşiyorsun :)) ( Bunu 3-4 kişiden birden duyunca ağzımın nasıl kulaklarıma vardığını tahmin edersiniz :D )<br /><br />'' Tubikko'cum bu saç rengi sana inanılmaz yakışmış,çok güzel olmuş.''<br /><br />'' Yaa bir insan hiç mi değişmez hepimiz yaşlandık sen hala aynısın; hatta üstüne daha da güzelleşmişsin.''<br /><br />'' Tubikko'cum inanılmaz zayıflamışsın;çok iyi olmuş böyle ''<br /><br />''Çok iyi gördüm seni eskisinden de iyi görünüyorsun''....<br /><br />Bu ve bunun benzeri cümleleri bir değil birçok kişiden üstelik senin ilk gençlik zamanlarından insanlardan duymak ne kadar motive edici oluyor tahmin edersiniz değil mi? BEn bunları duydukça inanılmaz keyiflendim :))<br /><br />Hatta yolda giderken kendimi çok beğenmiştim de aynaya bakarken sevgilime; '' Ben otuzlu yaşlarında çok güzel olan kadınlardan olacağım daha da güzelleşeceğim.Hatta anneliğin güzelleştirdiği kadınlardan olacağım görürsün bak''dedim. O da bana yandan bakıp gülümseyerek; '' İnşallah hadi bakalım '' dedi.<br /><br />Eeee peki bütün bunları duyan Tubikko iyice güzelleşme yolundaki çabalarından vazgeçer mi? '' ASLAAAA !!! '' :)))<br /><br />Şaka bir yana çok iyi hissediyorum kendimi... Bunun da sadece insanın kendi elinde olduğunu farkettim iyicene. Sen kendin için birşeyler yapmazsan,herkesten önce kendin kendini sevmezsen ne olursa olsun sonuç değişmez.Ben hayatımda olmadığım kadar çok seviyorum kendimi.İlk kez başkalarından daha çok kendimi seviyorum,düşünüyorum hayatımın 27. yılını yaşarken. Bu sebepledir 30 lu yaşlarımı sürerken daha da güzel bir kadın olacağıma inancım.Biliyorum çünkü zaman ilerledikçe daha çok seveceğim kendimi;şimdikinden daha da kendinle barışık,daha kendine güvenli bir kadın olacağım.<br /><br />Biliyorum ki önemli olan kuru kuru büyümek değil; büyürken kendine katabileceğin bütün artıları katmak,eksileri olabildiğince silmek hayatından,daima kendinle ve hayatla barışık olarak ve olumlu düşünmekten vazgeçmeden....<br /><br />Bloglardan birinde okumuştum,kim demişti hatırlayamadım şimdi ama narsist olmak kendine tapmak değil esasında.Kendinin değerini bilmek ve kendini gerektiği gibi sevmek belki de. Siz ne dersiniz???TuBiKKohttp://www.blogger.com/profile/15818516838033988390noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-7018023877149443384.post-27762152001187330512009-07-18T09:33:00.005+03:002009-07-18T09:38:59.136+03:00Uykusuzzzzzzz.....<a href="http://2.bp.blogspot.com/_J7cswNcJagQ/SmFt1kwkMLI/AAAAAAAAAtc/yvTF7dBIQ4I/s1600-h/image-upload-148-785073.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5359685798715470002" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 240px; CURSOR: hand; HEIGHT: 320px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="http://2.bp.blogspot.com/_J7cswNcJagQ/SmFt1kwkMLI/AAAAAAAAAtc/yvTF7dBIQ4I/s400/image-upload-148-785073.jpg" border="0" /></a><br /><div></div><br /><div>Gecenin bir körü hava kaçıran bir şişme yatağın üstünde uyunan ama tam alinamayan uykunun ardından Kadıköy'de Haydarpaşa manzaralı taze çayli kahvaltı insanı kendine getirmez de ne yapar? Ben uyandım bile :) Herkeslere iyi bir haftasonu dilerim. Ben bu Cumartesi çalıştığımdan haftasonumun başlaması için 18:30'u beklemekteyim :)</div>TuBiKKohttp://www.blogger.com/profile/15818516838033988390noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-7018023877149443384.post-8761465064913673862009-07-04T17:11:00.008+03:002009-07-04T17:45:15.586+03:00Maddeler Halinde<strong><span style="font-family:verdana;">* Bu sıralar yaratıcılığımı kaybettiğimi düşünüyorum ciddi ciddi... Üretkenlik sıfırın altında eksi 3 civarında seyrediyor.<br /><br />* Yeni yeni haberler alıyorum çevremdeki arkadaşlarımdan. Benden sonra evlenenlerin hamilelik haberleri bu haberler de.Tahmin etmediklerim neyse de bugün duyduğum birtanesine şok oldum cidden.Ama çok da sevindim itiraf etmek gerekirse :)<br /><br />* Böyle güzel haberler alınca şöyle bir kendimi yokluyorum.Acaba diyorum ben istiyor muyum? Yani bir bebeğe hazır mıyım? Onun sorumluluğunu alabilecek durumda mıyım diye.<br /><br />* İşin aslı bu sıralar hiç de hazır hissetmiyorum kendimi.Çünkü çok mutluyum.Bol bol şımartılıyorum sevgilim tarafından ve bu şımarıklığı kimseyle paylaşmıyorum.<br /><br />* İşin aslı sabrımın üçüncü bir şahsı şımartmaya yetmeyeceği konusunda bir hissiyatım bu sıralar.<br /><br />* Gece viyaklamalarını dinleyemem ben.Zaten Kobacan bile yanlışlıkla beni uykumdan uyandırsa gece yarısı kıyameti koparıyorum. Düşünsene bir bebek bir gece yarısı ınga naraları eşliğinde bütün uykuyu alıp götürüyor.Ama yaşayanlar diyor ki o zaman öyle sinir olmuyormuşsun.Annelik böyle birşey galiba tatmadan bilemeyeceğim.Ama şimdilik tatmamayı da seçeceğim.<br /><br />* Hedeflerim mi bu fikri benden uzaklaştıran bilmiyorum.Ama aslında değil de.Hiç istemiyor değilim ki.Sadece aramıza yeni katılan aile bireyinin ihtiyacı olan herşeyi yapabilmeyi diliyorum. Yani bir nevi geleceğini hazırlamış olmalıyız. Tam olarak hazırlayamasak da en azından adımlar atılmış olsa.<br /><br />* Kayınvalidem Adana'ya gittiğinde Kobacan'a Tuğba bana önümüzdeki yıla bebek için söz verdi demiş. Allahım Ah bu anneler yok mu? :) Yok öyle birşey.Söz falan vermedim ki ben. Hatta eğer herşey yolunda giderse önümüzdeki yıl ortasına doğru artık aramıza yeni bir kişinin katılmasını düşüneceğiz dedim. Hem daha bunun ön şartları var. Sevgilim istediği gibi bir işe girecek,o işte bir süre kendini kabul ettirecek sonra borçlarımızı bitireceğiz sonra bana araba alacak.<br /><br />* Evet böyle birşeye niyetlenmeden önce araba sahibi olmalıyız.Çünkü ben şahsen hamile hallerimle otobüslerde sürünmek istemiyorum. Ölürüm valla.<br /><br />* Neden bu maddeler halindeki yazıda bu kadar bebek sahibi olmak konusunda yazdığımı ben de bilmiyorum sevgili okuyucu. Öyle sanıyorum ki bu başta da belirttiğim sürekli hamilelik halleri ile ilgili olabilir.<br /><br />* İşin komiği bu durum ben de bebek sahibi olmalıyım gibi gaza getirmiyor beni.Tam tersi ben daha bekleyeyim diyorum.Neden dersen ben zaten mızmız biriyim biraz.Hasta olduğumda çekilmem,hep bir naz kapris modunda olurum.Acaba hamileliğim nasıl olur ki??? oyyy oyyy oyyy Allah benim kocacıma bol sabır versin.Ya da bilmiyorum belki de o bu kadar sabırlı olduğu için Allah onu bana verdi. Yoksa ben çekilecek dert değilim yani zaman zaman bunu çok ciddi şekilde gözlemliyorum.<br /><br />* Konuyu değiştirerek başka şeylerden bahsedeyim.<br />* Diyete başladığım ilk günler çok asabi oluyorum.Geçen Pazartesi yeniden düzenli programa başladığımda bildiğin sinir küpüydüm.Hatta Kobacan neden bu kadar asabisin sen dedi yatarken. '' DİYETTEN'' dedim :D<br /><br />* Tartımı saklattım tartılmıyorum.Ama çok merak ediyorum.10 Temmuz'da tartılacağım. Bakalım arzu ettiğim rakamı görebilecek miyim.<br /><br />* Şimdi iki yeni oyuncağım var evde.<br /><br />* İlki Twist&Shape'im. Aldım koydum Oturma Odasının baş köşesine.Önceki akşam 10 dakika .Dün akşam 15 dakika yaptım.Adamın iflahını kesiyor resmen.KAn ter içinde kalıyorum.Her gün 5 dakika arttırarak 35-40 dakikaya kadar çıkmayı hedefliyorum.Bakalım nasıl olacak.İnternette kullananlardan okudum herkes memnun.Aranızda kullanan varsa tanıdığım birilerinin de yorumlarını rica edeceğim :))<br /><br />*İkinci oyuncağım ise yeni walkman cep telefonum.Kırmızııııı...Hiç aklımda yoktu ama kocacım soktu kafama.İşte delinin aklına sokmayacaksın birşey.Girdi ya aklıma aldık.Çok mutluyum. :)) Tam kız gibi kendisi.:))) Eee kırmızı olsun 5 kuruş fazla olsun ne de olsa ben bir boğa burcuyum.Sonradan öğrendiğime göre Kobacanın amacı benim emektara el koymakmış.Geçen gün telefonu eline almış.''BEnim olacaksın NiHOHAHAHAHHAA !!!! '' diye türk filmlerindeki kötü adamlar gibi bağırıyodu :))))))<br /><br />* İştahım yok bu sıralar...Seviyorum bu durumu.<br />* Galiba bu bebek olayını ertelemekte biraz daha forma girme arzumun da etkisi var.Aman yaaa ufff bebek demeyin bana yetter.!!!( Manyak mısın Tubikko iki saattir sen 40 defa bebek dedinbu yazıda yaa yuhhh ) (Şimdi saydım 15 kere demişim :p)<br /><br />* Bence bu yazıyı artık burada bitirir miyim? Eh bence bitiririm.Bitiririm.<br />*Bir Cumartesi akşamüstü (çalıştığım bir cumartesi üstelik) hiç işim gücüm olmadığı için yazdığım bu postu sabırla bu noktaya kadar okuduğunuz için size de hayranlıkla karışık teşekkürleri bir borç bilirim efenim...<br /><br />* İyi bir PAzar diliyorumm..Tatilde olanlar benim yerime de yüzün.Sahilde benim için de mojito yudumlayın. Geri kalanlar istediklerini yapmakta özgürler...Çavv...Adios Amigos :)))</span></strong>TuBiKKohttp://www.blogger.com/profile/15818516838033988390noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-7018023877149443384.post-79480537293662898552009-06-26T16:29:00.005+03:002009-06-26T16:45:13.234+03:00Her işte vardır Bir Hayır...<a href="http://1.bp.blogspot.com/_J7cswNcJagQ/SkTQmofIIDI/AAAAAAAAAsk/-FLB66lbDV8/s1600-h/12.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5351631619344572466" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 320px; CURSOR: hand; HEIGHT: 308px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="http://1.bp.blogspot.com/_J7cswNcJagQ/SkTQmofIIDI/AAAAAAAAAsk/-FLB66lbDV8/s320/12.jpg" border="0" /></a><br /><div>Haftasonu geldi çattı.. Ne mutludur ki iki gün tatilim var bu hafta...Bir sürü plan yapmıştım aslında...Önce Erdek'e kaçacaktık iki günlüğüne.SOnra deniz otobüsü sorunsalı yüzünden o iş yattı...Hadi dedik bu sefer de madem öyle biz de Eceabat'a gidelim teyzemlerin yanına.Hatta evvelki akşam gittim kendime yeni mayo bile aldım.Ama bu sefer de hava bozdu.Çanakkale'de fırtına götürüyormuş ortalığı...O iş de yattı. Allah'ım dedim beni sınıyorsun herhalde ya da hakikaten gitmeyip İstanbul'da kalmamız gerekiyor ki yolumuzu kesip duruyorsun...</div><br /><div></div><br /><div>Evet ben çok inanıyorum herşeyde bir hayır olduğuna.Yarın akşam dedemin yeğeninin düğününe gideceğiz Beşiktaş'a. Şimdi bir an jeton düştü de acaba bu gidiş hayırlı bir işe vesile mi olacak nedir??? Belki Kobacanımın iş mevzusu ile ilgili bir gelişme olacaktır orada ???</div><br /><div></div><br /><div>Allah'ım bütün beyin gücümle secret yapıyorum şu dakikadan itibaren.Çünkü böyle birşeyin olması olasılığı da var hani.... Allahım lütfen....</div><br /><div></div><br /><div>Dua edin bizim için olur mu? En kısa zamanda benim bitaneciğimin istediği gibi düzgün bir iş bulabilmesi için... Çok sıkıldı kendisi bekleyip durmaktan...Çok da iyi anlıyorum onu aslına bakarsanız... </div><br /><div></div><br /><div>Herşey güzel aslında ama hayatımızdaki şu ufak tefek püzürler de hallolsun da lütfen daha da huzurlu olalım...Sen neyi ne zaman vereceğini çok iyi bilirsin Allah'ım....</div><br /><div></div><br /><div>Herkese çok güzel bir haftasonu diliyorum....</div><br /><div></div><br /><div>Not:Resim <a href="http://www.tmresimler.com/img521.htm"><strong><span style="color:#ff0000;">buradan</span></strong></a> alınmıştır.</div>TuBiKKohttp://www.blogger.com/profile/15818516838033988390noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-7018023877149443384.post-14013775287466162942009-06-20T10:03:00.009+03:002009-06-20T10:10:34.426+03:00benden haberlerGünlerdir ruhum uyukluyor resmen. Sabahları nasıl da zor kalkıyorum gece geç yatmadığım halde...Eh böyle olunca sabah yürüyüşlerim de yalan oldu tabi ki..Ee sabah yürüyüşleri de iptal olunca bizim kilo verme de durdu.... Pek bir umursamazım kendime karşı bugünlerde. Öyle kendimi kaybedip yemiyorum ama eski disiplinimi de kaybettim gibi...Sıkıldım mı nedir_?<br /><br />Bir de birşey peydah oldu bugünlerde bana kurtulamıyorum.Sanırım gidip test yaptırmam lazım. O da şu.Özellikle öğle yemeklerinden sonra inanılmaz bir uyku ve tatlı yeme isteği bastırıyor benim üzerime. Öyle böyle değil ama yani deli gibi tatlı bişeyler yemek istiyorum.Sanki kan şekerim yerlerde sürünüyor ya da feci tansiyonum düşmüş gibi oluyorum. Bir de öyle bir uyku bastırıyor ki sanki bütün gece uyumamışım.Şaka gibi...Acaba diyorum şekerle ilgili falan bişey mi var ki? Bizim ailede rahmetli babannem,rahmetli amcam falan hep şeker hastasıydı.Geçenlerde babada da çıkmış.<br />Ben bunu ihmal etmeyeyim de bir doktora görüneyim en iyisi.Ne olur ne olmaz. :)))<br /><br />İyi bir haftasonu dileğimle..<br /><br />Not: Sanırım önümüzdeki haftasonuna küçük bir kaçamak yapma şansımız var.Ayrıntılar daha sonra... :)TuBiKKohttp://www.blogger.com/profile/15818516838033988390noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-7018023877149443384.post-28114943296158226022009-06-17T18:04:00.006+03:002009-06-17T18:27:11.762+03:00REHAVET NE DEMEK BİLDİĞİN KARA BASANBir ağırlık çökmüş gibi üstüme bugünlerde...Sanki Har.ry Pot.t.e.r filmindeki ruh emiciler gelmişler de ruhumu soğurmuşlar bedenimden gibi..Halsizim,keyifsizim,huysuzum...Geçimsizim bir de hem de çok...Aslında geçtiğimiz iki gün güzeldi.Pazartesi Günü Sebla (Kirpikteki gözyaşı), Zilsiz Zarifem ve Gonca ile buluştuk.Caddebostan Starbucks'ta kahvelerimiz eşliğinde kısacık birkaç saate çok keyifli bir sohbet sıkıştırdık ve en kısa zamanda buluşmak üzere sözleştik yeniden...Sonra dün 14 yıl aradan sonra birlikte büyüdüğüm çocukluğumun en güzel zamanlarının geçtiği arkadaşlarımla buluştum.Eski günleri yad ettik,bol kahkalar attık keyifle komik anları hatırladık.Sanki hiç ayrılmamışız sanki onca yıl geçmemiş aradan gibi aynıydı herşey.<br /><br />Geçen onca yılda bizim sadece yaşlarımızın değiştiğini içimizin aynı kaldığını gördük.Ve Acıbadem Yaprak Sokak'ta bir gençlik iksiri olduğuna inandık. Yaşlar ilerlemiş ama görüntüler hiç değişmemiş olduğundan... :) Belki içimizdeki çocukları hala büyütmediğimizden ve büyütmeye de niyetimiz olmadığından... Bunca zamandır fırsat bulamadığım birşeyi yapma şansı buldum üstelik.Kimseyi umursamadan takmadan kendim olmayı,içime zaman zaman şiddetle kaçan yok aslında hep orada olan yaramaz kıvırcık saçlıyı çıkarttım saldım ortalara...Çok eğlendi çok keyif aldı o küçük kız biliyorum.Çünkü gece yatağına yattığında kocaman bir tebessüm vardı suratında ben gördüm...Hiçbirşey değişmemiş gibiydi 14 yılda ama aynı zamanda da herşey değişmiş gibi...Gerçek dostlukların araya giren yıllara ve mesafelere rağmen asla bozulamayacağına kanıt olacak kadar da güzeldi...<br /><br />Dedim ya çok güzel bir gündü aslında...Ama öyle huzursuz ki içim. Söyleyemediklerim, anlatamadıklarım, paylaşmak isteyip de paylaşamadıklarım varken hayatta nasıl olur da kendime sorun çıkartmamayı başarabilirim ki...<br />Aslında ben sorun çıkartmıyorum kendime... O sorunlar kaçtıkça beni kovalayıp kene gibi yapışıyorlar üzerime... Keşke uzaklaşıp kurtulabileceğim şeyler olsa da çıkartabilsem hayatımdan ama yazik ki yaşamımızdaki herşey için yapamıyoruz bunu. Çözüm bulamadığımız sorunlar ise hayatımızda ara ara kendini hatırlatacak acımasız bir ameliyat izi sızısı gibi orada öylece durup duruyor. Ya da yağmurlu havalarda iyice azıtan bir romatizma gibi...<br /><br />Bilmiyorum işte bildiğim ince bir neşter sızısı gibi yüreğimi acıtan bu sıkıntının beni çok bunalttığı... Müsadeniz olursa şöyle boş ıssız bir yerde avazım çıktığı kadar çığlık atabilir miyim YETEEEERRRRR diye...Evet buna çok ihtiyacım var biliyorum.Ya da bir deniz kenarı tatiline.Hani şöyle iki güncük de olsa...<br />Benim bir kendimi bir deşarj edip nötürlenmem lazım da... Yoksa içime atmaktan Çernobilden beter bir facia haline gelmem an meselesi... Uzaklaşmam lazım buralardan uzaklaşmam....TuBiKKohttp://www.blogger.com/profile/15818516838033988390noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-7018023877149443384.post-38908735881586257402009-06-12T13:32:00.005+03:002009-06-12T13:34:12.732+03:00haftasonuHaftasonu geldi çattı...İki gün tatil şimdi..Ama ben daha uzun soluklu bir tatilin hayaliyle yanıp tutuşuyorum...Kobacan yokken iki günü ne edeyim ben.Bari evimi hale yola koyarım.<br />Herkese iyi bir haftasonu dilerim...Mutlu,huzurlu,sakin ve imkanı da varsa deniz ve kumla iç içeee...TuBiKKohttp://www.blogger.com/profile/15818516838033988390noreply@blogger.com9tag:blogger.com,1999:blog-7018023877149443384.post-44039699588745554802009-06-10T18:08:00.005+03:002009-06-10T18:27:39.820+03:00Bu Defa DeğilBazen öyle bir an geliyor ki geçmişte yaptığını sandığın hiçbirşeyin önemi kalmıyor....<br />Ne heyecanla beklenen karne hediyesi kalemliğin alınmayışının ne doğumgünümde gecenin bir saatine kadar seni camlarda elinde kol saatimle bekleyip de gelmeyişinin, ne içten yapılmayan kucaklamaların ne de hiçbişeyin işte....<br /><br /> O kadar çok şey var ki...Söyleyebileceğim ama her biri ağzımdan çıktıkça senin değerini daha çok yitireceğin ve koca bir hiçliğe dönüştüreceğin...Yoruldum artık konuşmaktan çünkü edilen hiçbir söz yerine ulaşmıyor.Senin kulaklarında kalın bir perde kimsecikleri duyamaz hale gelmişsin...<br /><br />Hani bir zaman burada da yazmıştım ya..Affettim azad ettim seni diye.Affetmemeliymişim diyorum şimdi...Çünkü senin için yapılan her affediş bana dert yaratmaktan yaralamaktan başka hiçbir işe yaramıyor.<br /><br />Daha bir kaç gün önce bir yazı koydum masamdaki tutmaca...Gördükçe aklıma kazınsın diye.VE aslında bir zamandır yine içimde açmakta olduğun yaralarla ilgili olarak...<br /><br /><strong><span style="color:#ff0000;">''Ahmak insan hem unutur hem affeder</span></strong><br /><strong><span style="color:#ff0000;">Aptal insan ne unutur ne affeder</span></strong><br /><strong><span style="color:#ff0000;">Akıllı insan unutmaz ama Affeder ''</span></strong><br /><br /><br />Ben ahmakmışım gerçekten de bugün daha iyi anladım.Ve biraz akıllı olmak adına en azından aptal olsaydım diyorum. Hem unutmasaydım hem de affetmeseydim. seni üzen birini affetmenin sendeki ağırlığı nasıl yok ettiğini bildiğim halde düşünüyorum bunu üstelik.<br />Ben çoktan vazgeçtim aslında sana kendimi anlatıp durmaya çalışmaktan.Sadece uzak durarak korumaya çalışsam da kendimi bir şekilde bana sıçramayı başarıyorsun sen her defasında.<br />Çocukluğumdan bu yana sana en içten duygularımla yazdığım mektuplar bile kar etmedi üstelik...<br /><br />Şimdi sen beni yapmadığım şeylerle suçluyorsun,olmadığım biri gibi göstermeye çalışıyorsun ya.HELAL OLSUN !!! Artık diyecek bir lafım yok sanırım sana ve tamamen vazgeçiyorum ne kendimi savunacağım ne de hayır o öyle değil böyle demeye gayret edeceğim.Çünkü sen içindeki tüm kinini karşısındakine kusup ona bir tek kelime söyleme hakkını bile tanımayan birisin nasılsa...Kendi suçlarını başkalarına yıkan insanlardansın sen sadece.. O kadar basit herşey senin için...<br /><br />Ama bitti artık biliyo musun,gerçekten bitti..Ne ben dünkü küçük kız çocuğuyum ne de sen benim gözümdeki kahramanımsın artık. Bu masalın artık kahramanları da konusu da değişti çoktan...<br /><br />VE ben ne yapacağım artık biliyor musun? Bu sefer unutmayacağım baba; bu sefer olmaz!TuBiKKohttp://www.blogger.com/profile/15818516838033988390noreply@blogger.com7tag:blogger.com,1999:blog-7018023877149443384.post-18499438994994351752009-06-08T09:16:00.004+03:002009-06-08T09:26:36.811+03:00Yeni Bir Haftaya BaşlarkenElimde sabah çayım,son bir haftadır sapıttığım (sapıttığım demeyelim esasında biraz ölçüyü kaçırdığım çünkü son 6 aydır sıkıldım artık ) diyetime bugün itibarı ile geri döndüm. Tam gaz ve mutlu bir şekilde..<br />Ofisteyim,elimde sabah çayım yudumlarken bir yandan da off bugün çok sıcak olacak diye öf pöf ederken pencereden esen sabah serinliği gülümsetti beni....Bir iki satır karalamak istedim.<br />Gerçi bu sıralar ya kimseler okumuyor beni ya da bloglara yine yaz rehaveti çöktü. Ya da okuyup da yorum bırakmayanlar var benim gibi vakitsizlikten :)<br /><br />Dün alışverişe çıktık.Malum 9 kilo verdik ya geçen sene sahip olduğum yazlık pantolonlarımın hiçbirisi olmuyor bana.Bakıp bakıp şok geçiriyorum nasıl yaa ben hakikaten 42 beden mi giyiyormuşum diye.Yuh diyorum tabi içimden ve de dışımdan da kobacana.Gülüyor bana :)<br /><br />Neyse ne diyordum alışverişe gittik. Ama giderken içimden dedim ki kendime eğer 38 bedene giremezsem almayacağım pantolon.Sıcaktan pişmek pahasına bekleyeceğim.Ama öyle olmadı tabi ki..O kadar mutlu oldum ki anlatamam.Ben hala 40 bol oluyor bana sanırken meğersem 38 bedene düşmüşüm bile :) 3 adet pantolon aldım. Hayatımda ilk kez para verip 38 beden pantolon aldım :))) (Bir ara düşmüştüm o kadar bedene ama 3 ay sürmüştü o incelik) Az birşey kaldı hedefe ulaşmama 38 bol olsun ya da 36 dar olsun ona da razıyım.Ama yok yok 38 bol olsun yeter.4 kilo işte :))))<br /><br />Mutluyum bugün bu nedenle...Bu da motive etti beni; sabrım çok tükenmişken şu kalan 4 kiloyu verebilmem için iyi bir destek oldu bana...Kararlılığım arttı.<br />Keyfim yerinde ve iyi başladım yeni haftaya..Dilerim sizin de iyi geçer haftanız...TuBiKKohttp://www.blogger.com/profile/15818516838033988390noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-7018023877149443384.post-6511825731744259342009-06-05T11:19:00.010+03:002009-06-05T11:54:01.661+03:00Bu Bünyeye Ne Gerek Ben Biliyorum<a href="http://3.bp.blogspot.com/_J7cswNcJagQ/SijcdEJomeI/AAAAAAAAAsc/4rz7HHTK_TA/s1600-h/472934Cunda-Ayvalik.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5343763349763561954" style="FLOAT: left; MARGIN: 0px 10px 10px 0px; WIDTH: 400px; CURSOR: hand; HEIGHT: 300px" alt="" src="http://3.bp.blogspot.com/_J7cswNcJagQ/SijcdEJomeI/AAAAAAAAAsc/4rz7HHTK_TA/s400/472934Cunda-Ayvalik.jpg" border="0" /></a><br /><div><br /><br /></div><div><span style="font-family:verdana;color:#330099;">Bugünlerde alık alık hayallere daldığım odaklandığım tek birşey var... Bünyemin ihtiyacı olan dinlenmek biliyorum...Geçen yaz da gidemedik ya zaten hiçbir yere...</span></div><div><span style="color:#330099;"><br /><br /><span style="font-family:verdana;"></span></span></div><div><span style="font-family:verdana;color:#330099;"></span></div><br /><span style="font-family:verdana;color:#330099;"></span><br /><span style="font-family:verdana;color:#330099;"></span><br /><div><span style="font-family:verdana;color:#330099;"></span></div><div><span style="font-family:verdana;color:#330099;"></span></div><div><span style="font-family:verdana;color:#330099;"></span></div><div><span style="color:#330099;"><br /><br /><span style="font-family:verdana;"></span></span></div><div><span style="font-family:verdana;color:#330099;">Bence tahmin ettiniz. Evet evet tatile gitmek is-ti-yo-rum... İşe başlayalı 3,5 ay olduğu için şimdilerde pek mümkün olur mu bilmiyorum ama ofisteki herkes teker teker gitmeye başladı bile.. Bense şimdilik ciğerci kedisi gibi tatil resimlerine bakmakla yetiniyorum ne yazık ki.. Belki Ağustos başında 6 ayımın dolmasına bi hafta falan kala izin koparabilir miyim diye planlar yapıyorum. Planları yaparken de aaa Ramazana denk gelmese bari diyorum. Hadi Ramazana denk gelmedi ya o zamana kadar Kobacan işe girerse o zaman bu kadar yaptığım planlar da boşa gidecek gibi hissediyorum...</span></div><div><span style="font-family:verdana;color:#330099;"></span></div><div><span style="font-family:verdana;color:#330099;">Galiba en iyisi plan yapmamak.Patrondan keyfinin yerinde olduğu müsait bir zamanda izni koparıp Cunda yolunu tutmak gerek... Sıramı bekliyorum şimdi sessiz sessiz...<br /></span></div><div><span style="font-family:verdana;color:#330099;">Halbuki bu kriz olmasaydı ve ben eski şirketimde olsaydım ( yanlış anlaşılmasın şimdiki işimden çok memnunum :) ) şimdi ben bir yılımı doldurmuş olacaktım ve tatile de hak kazanacaktım...<br /></span></div><div><span style="font-family:verdana;color:#330099;">Herşeyde bir hayır vardır derler ya o hesap benimkisi de...</span></div><div><span style="color:#330099;"><br /><span style="font-family:verdana;"></span></span></div><div><span style="font-family:verdana;color:#330099;">Ama bildiğim cidden tatile ihtiyacım olduğu ve bu sene şansım olursa ne yapıp edip Cunda'ya gitmek isteği :) Evett evettt gidilecek ilk yer :))<br /></span></div><div><span style="font-family:verdana;color:#330099;">Bu arada bizim Kobacan memleketine akacak önümüzdeki hafta. İçim buruk ne yalan söyleyeyim. Gidecek yine yalnız kalacağım ben burada. Ne kadar kalacaksın sorumun net bir cevabı gelmiyor ne yazık ki..Alabildiğim tek yanıt ne kadar gerekirse o kadar. 3 gün ile bir ay arasında değişebilir dedi oldu canım dedim bende...Hayret bişey yaa bak yine sinirlendim. ileride anne olunca ben göreceğim seni deyip bana vicdan muhasebesi yaptırıyor bir de.<br /></span></div><div><span style="font-family:verdana;color:#330099;">Erkek çocuk doğurmamaya karar verdim ben de (sanki çok elimdeymiş gibi lafa bak :) ) Kızlar annelerini bırakıp gidemiyorlar kolay kolay (Şekil A-1 ben :)))) )<br /></span></div><div><span style="font-family:verdana;color:#330099;">İşin şakası tabi ki ileride ne olur bilinmez. Belki çok uzaklara gidecek benim de çocuklarım.Mutlaka çok özlerim çok üzülürüm de ama benim insanlardan bağımsız duygularım çocuklarım için de işler mi bilmiyorum. Yani bazen çok sevdiğim insanları bile uzun süre görmesem eksiklik hissetmiyorum. Yani öyle demeyelim aslında illaki özlüyorum ama biraz garip biriyim ben. İnsan bağımlılığım yok.Bir tek Kobacan'da işlemiyor bu duygu ne hikmetse. Onu görmediğim zaman hep eksik kalıyorum. Tek o olsa yetermiş gibi bazen.</span></div><div><span style="font-family:verdana;color:#330099;"></span></div><div><span style="font-family:verdana;color:#330099;">Bu belki de yapı olarak yalnızlığı sevmemden kaynaklanıyordur. Yani o benim yalnızlığımı sabote etmediğinden iç dünyama uyumlu bir şekilde dahil olduğundan olsa gerek.. İçimdeki uyumu huzuru bozan en sevdiklerim bile olsa uzak tutuyorum. Ne garip kendi içimde bile bir düzenim var benim. Bazen kendimi katı ve kuralcı bulsam da ve bu konuda kendime kızsam da ( o kadar katı oluyorum ki bazen kendime sövüyorum çok acımasızsın diye ) bu benim savunma mekanizmam galiba. Yıllar içinde böyle birşey gelişti..</span></div><div><span style="font-family:verdana;color:#330099;"></span></div><div><span style="font-family:verdana;color:#330099;">Eskiden üzüldüğüm şeyleri düşünür düşünür iyice yara ederdim içimde... Yani ne bileyim biri bişey yaptığında beni üzecek düşünür düşünür içim içimi yerdim hep. Ama artık öyle değil işte. Ona boşverip geçmeyi, gerekmediği durumlarda umursamamayı ve o kişiyi bir süreliğine hayatımda değilmiş gibi uzaklaştırmayı öğrendim artık...Çok da iyi oluyor biliyor musun ? Günlük hayatın hay huyu içinde unutulup gidiyor bazı yaralıyıcı sözler ve davranışlar...</span></div><div><span style="font-family:verdana;color:#330099;"></span></div><div><span style="font-family:verdana;color:#330099;">Üzmüyorum artık kendimi herkes ve her olay için...Gerek de yok zaten.</span></div><div><span style="font-family:verdana;color:#330099;"></span></div><div><span style="font-family:verdana;color:#330099;">Şimdi sen okurken konuya tatilden girip de nasıl buralara getirdin diyeceksin di mi? Ben böyleyim işte.Normal hayatta da bir konudan çok alakasız bir konuya atlayıp sanki mevcut muhabbet öyleymiş gibi devam edebilirim... :)<br /></span></div><div><span style="font-family:verdana;color:#330099;">Dün akşam mutfakta yemek yaparken dışarıdan çocuk bağırtıları geliyordu. Çığlık atıyorlardı resmen. Yanımda duran Kobacana dedim ki bu çocuklar neden böyle çığlık atar?<br /></span></div><div><span style="font-family:verdana;color:#330099;">Cevap geldi arkasından '' Kendi seslerinin yeni yeni farkına varıyorlar ve deniyorlar ''Ardından da ekledi '' Neden öyle biraz asabi ve alaycı sordun?'' Şaşırdım aslında amacım o değildi...'' yoo'' dedim. ''Eskiden duymazdım bile çocuk seslerini ama şimdi şimdi batmaya başladı artık,kafam kaldırmıyor'' ''Yaşlanıyorum galiba'' diye gülümsedim.Gülümseyerek cevap verdi bana ''galiba'' diye ...</span></div><div><span style="color:#330099;"><br /><span style="font-family:verdana;"></span></span></div><div><span style="font-family:verdana;color:#330099;">Hakikaten de böyle..Eskisi gibi gürültülü şeylere tahammülüm yok nedense artık benim...Daha sakin daha huzurlu ortamları sever oldum...<br /></span></div><div><span style="font-family:verdana;color:#330099;">Mesela yarın çalışıyorum.Pazar günü için hayalim ağaçlık bir yerde kuş cıvıltıları içinde bir hamağa kurulup yeni aldığım ve çok hoşuma giden Ayşe Kulin'in Bir Varmış Bir Yokmuş kitabını okumak...Yakınlarda böyle bir hamak var mı bildiğiniz??? </span></div><div><br /></div><div></div><div><br /></div><p align="center"><a href="http://3.bp.blogspot.com/_J7cswNcJagQ/SijcRzyJ-WI/AAAAAAAAAsU/-Fj5rZoxhbc/s1600-h/hamak4pa6he2ew7.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5343763156391557474" style="WIDTH: 320px; CURSOR: hand; HEIGHT: 214px" alt="" src="http://3.bp.blogspot.com/_J7cswNcJagQ/SijcRzyJ-WI/AAAAAAAAAsU/-Fj5rZoxhbc/s320/hamak4pa6he2ew7.jpg" border="0" /></a></p><p align="center"></p><p align="left"><span style="color:#cc9933;"><strong><em>NOT : Resimler internetten alıntıdır.</em></strong></span></p><p align="center"></p>TuBiKKohttp://www.blogger.com/profile/15818516838033988390noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7018023877149443384.post-76558505895945607102009-06-01T09:14:00.009+03:002009-06-01T09:28:04.965+03:00Koşulsuz Sevgiyi Sorgulamak<span style="font-family:verdana;">Ben dün bir çocuğun annesinden nefret edebileceğine tanık oldum... Kendi kafasında düşünceler yaratıp onu olması gerekenden çok farklı bir yere koyabileceğine...Kalın buz gibi duvarlar örüp onu dışında tutabileceğine... </span><br /><span style="font-family:verdana;">Dokuz ay karnında taşımanın ya da sütünü vermenin bir evlat için yeterli gelmeyeceğine... Bir anne çocuğunu ne kadar sevse de özleminden gözyaşları dökse de o çocuğun bunlara tepkisiz kalabildiğini gördüm...</span><br /><span style="font-family:verdana;">Anlayamadım bu olanları...Bir anneyi bu kadar kolayca yok sayabilmeyi anlayamadım.... Hayatta ne anneler babalar varken neleri yapmışken ve buna rağmen affedilmişken bir çocuğun aklında kurulan bu kurguyu anlamayı reddettim...Küçük bir çocuğun bu kadar katı bir yüreği olmasını sevgisizliğini reddettim...</span><br /><span style="font-family:verdana;"></span><br /><span style="font-family:verdana;">Böyle olmayacak bizim çocuklarımız dedim..Böyle olmamalı...Ben tüm dünyaya karşı sevgi dolu olmaları için herşeyi yapacağım.</span><br /><span style="font-family:verdana;"></span><br /><span style="font-family:verdana;">Üzüldüm;çok üzüldüm...Bir çocuğun annesini silmesi karşısında hiçbirşey yapamayışıma en çok da bunu anlayamayışıma tüm yüreğimle üzüldüm...Bazı şeyleri değiştirme gücümüzün olmayışı başka bir şeyde olsa bu kadar acıtmazdı belki de...</span><br /><span style="font-family:verdana;"></span><br /><span style="font-family:verdana;">Ben hiç tanımadığım bir annenin gözyaşlarıyla yüreğimi yaktım dün gece...Binlerce kez şükrettim sonra, iyiki annem benim annem iyiki onu sevmekten asla vazgeçmem diye... </span><br /><span style="font-family:verdana;">Sonra bir de affettiklerime baktım,belki haketmediği halde azad ettiklerime..Değer mi acaba diye düşündüm...Yutkundum...İç sesim titredi kendimle konuşurken...Düşüncem aklıma düştüğünden beri hala sorguluyorum...</span><br /><span style="font-family:verdana;"></span><br /><span style="font-family:verdana;">Gece uyumadan dua ettim tüm kalbimle... Günü geldiğinde iyi bir anne olabilmek için...İyi bir anne olmanın ötesinde çocuklarım tarafından koşulsuz sevilebilmek için...Sadece <strong><em><span style="color:#cc0000;">ANNE</span> </em></strong>olduğum için.... </span>TuBiKKohttp://www.blogger.com/profile/15818516838033988390noreply@blogger.com1