29 Haziran 2007 Cuma

Haftanın En Güzel Günü

Haftanın en aşkla sevdiğim günü....O kadar mutlu oluyorum cuma akşamüstleri saat 16.30 civarı... Evime gitmek,ayaklarımı uzatıp tv izlemek,ertesi sabah erken kalkma sendromu olmadan rahatça geç vakitlere kadar takılmak,bira içmek,oturma odasındaki koltukta sevgilimin dizinde uyuyup kalmak....
Hele bu cumayı ayrı seviyorum.Çünkü son yedi gündür dur durak bilmeden bir sürü organizasyona dahil olduk ve bizim gibi ev kuşu ve uykucu insanlar için oldukça yorucu bir hafta oldu... Yine de değerdi diyorum;en nihayetinde çok eğlendik,süper vakit geçirdik,sosyal ötesi olduk :) Hele dün akşam tam bombaydı gülmekten topluca can verecektik nerdeyse :) :) :)

İşte böyleee... Bu haftasonu sakin geçiririz diye tahmin ediyorum...Evimizde dinleniriz büyük ihtimalle...
Bu arada Diloşum seni çok özledim ben :( Böyle her dakika görmeye alışınca bu yatılı uçuşlar özlettiriyo valla...Bir de zavallı Kuzy'min halini düşünsenize nasıl özlüyor sevgilisini... Neyse evlenince daha sık görüşeceksiniz nasılsa :P

Herkese güzel bir haftasonu dilerim....iyi Dinlenin....

27 Haziran 2007 Çarşamba

Gerçek Dostluklar....

Aslında ne kadar da zordur...Birine dostum diyebilmek,herşeyini paylaşabilmek,iyi ve kötü gününde yanında olabilmek...Hele hele benim için o kadar zor ki ve bu sebeple de o kadar az ki dost dediğim insan sayısı... Sanırım bu yüzden en çok onlarla ilgili bişey olduğunda alınıyorum; biraz ihmal edildiğimi düşünsem kırılıveriyorum gözlerim doluyor ve bu duruma birileri (!)
gerçekten çok kızıyor.

Yine de başka herşeyi içime atan ben sinirlendiysem,üzüldüysem gıcık olduysam ya da küstüysem bunu dostlarıma açıkça söylemeyi yeğliyorum. Belki kendince haklı bir sebebi vardır, yaptığı şeyi özellikle yapmıyordur diye...Eskiden olsa soramazdım,küser suratımı asar otururdum hiç bişey de demezdim kendi anlasın isterdim. Ama artık konuşmayı öğrendik;sanırım bu da büyüdüğümüzü gösteren bişey...İnsan olgunlaştıkça olaylara biraz daha farklı bakmayı öğreniyor. Gerçi benim kobacanıma sorarsanız ben hala şımarık bir çocuğum ama yine de öğreniyorum bence...

İşte geçenlerde buna benzer bir olay yaşadım...Üniversiteden bir arkadaşımızın düğünü vardı. Kalktık taa Büyükçekmecelere gittik süslenip püslenip..Herkes ordaydı,sevdiğim ya da sevmediğim bir sürü kişi. Neyse... Fuva'ların masa doluydu biz de o sebeple bir arka masaya geçtik. sonradan ilerleyen zamanda bi baktım ki onların dolu olan masa iki katı kapasiteye ulaşmış ve bi tek biz yokuz. Düşünün yani hiç sevmediğimiz haz etmediğimiz insanlar bile o masada oturuyordu.. Eeeee düşünün bakalım bunu gören Tubikko nasıl bir ruh haline girer... Çok üzülür,sinirlenir,kendini dışlanmış hisseder,akşamını mahveder kendi için ve bütün bunlar sonucunda gözleri dolar...Ve bunu gören aşkısı,sevgilisi,kocası zaten onun ağlamasından nefret etmektedir ve ona çok pis bakar... Sonradan Tubikko olayların iç yüzünü öğrenince düzelecektir ama kocasını sinir ettiğiyle kalacaktır ve bu duruma üzülecektir...

Her neyse..Kinci bir insan olmadığım için ve de iyi niyetimden ötürü dün bu rahatsızlığımı dile getirdim.Fuva ile konuştum,ona ne kadar bozulduğumu,kırıldığımı anlattım... O da yanımıza geç gelme sebeplerini falan filan anlattı işte. sonuç olarak bu olaya çözüm bulmanın yanı sıra çok uzun zamandan beri birlikte bişeyler paylaşamadığımızı, dışarı çıkmadığımızı hep başka dertlere daldığımızı gördük.. En sonunda ikimizin de bazı konularda kabahatli olduğunu görüp bu dostluğun biraz daha özene ihtiyacı olduğuna karar verdik... Bunun sonucunda da bir organizasyon yaptık ve yarın misafirlerim geliyo bizim evimize.

İşte böyle.... Kıssadan hisse dostluk önemlidir.Ancak özel olduğunu düşündüğün kişilere dostum dersin...Zaman zaman uzak düşsen de, kırılsan da eğer gerçekse dostun bütün sorunlar hallolur ve kaldığın yerden devam edersin. Hayatımızın herhangi bir döneminde daha hassas olabiliriz ve kırılganlıklarımız artabilir ama yine de geçmişe çok takılmamak gerek derim ben.....

15 Haziran 2007 Cuma

Hey Barmen Benden Herkese Birer Kadeh Mutluluk!

İşte hafta Cumaya kavuştu yine...Bu akşam evimizi gidince güzel bir kısır salatası yapıcam sonra da kobacanımla televizyonumuzun karşısına geçip soğuk kola eşliğinde mutlu mesut şekilde yiyeceğiz... Zor bir haftayı böyle güzel bir şekilde noktalayacağız....
Bunun yanında ben son zamanlarda olmadığım kadar dinç ve mutlu hissediyorum kendimi..İnsanın hayatında moralin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladım bugün. Dün sevgilimin gittiği iş görüşmesi oldukça iyi geçmiş. Adamlar onunla çalışmayı istiyorlar hatta ilanı kaldırmışlar internet sitesinden o da bugün haber verecekti. Yani artık sabit güzel maaşlı bir işi olacak sevgilimin... :) Böylece taksitlerimizi borçlarımızı nasıl yapacağız derdi olmadan rahatça ödeyebileceğiz. Üstümden nasıl bir yük kalktığını anlatamam. Özellikle de onun yüzünü gülerken görmek bana çok iyi geldi. Ferahladı canım benim. :)

Umarım bu tip sıkıntıları olan arkadaşlarım da bir an önce halleder ve rahata kavuşur. Bunun yanında sanırım tatile gitme şansımız da olacak büyük teyzoşuma. Ama tabi Ağustos başı gibi gideriz heralde :) :) :) Olsun geç olsun da üç olmasın di miii...

Bu arada bana yazmayan arkadaşlarımı şiddetle kınıyorum.Öyle bir kerecik yazmakla benden kurtulumazsınız biliyorsunuz.Ben burayı aktif bir ortam haline getirmeye çalışıyorum ama siz de biraz çaba gösterseniz nasıl olur??*

Neyse... O kadar mutluyum ki kimseciklere kızacak mecalim yok....Hepinizin yanaklarından öper mutlu, neşeli, güneşli bir haftasonu geçirmenizi dilerim....Görüşürüz Şekerler......

NOT : Kardeş yaz tatili için İzmir'den geliyor. Gelirken de annemlere bir misafir getiriyor.Bakalım çok merak ediyorum bu misafiri ( kihkihkih )

14 Haziran 2007 Perşembe

TaTiL İsTiYoRuMMMMM

Çok yorgunum...O kadar yorgun ve o kadar yoğun ki hayatım bu aralar akşam televizyon izlerken uyuyup kalıyorum her gece ve kocacım beni hep yatağa taşımak zorunda kalıyo...
İşler felaket fazla ve bir Allah'ın kulu da demiyor ki acaba bu kız yoruluyor mu??? Ben projelerin birini bitirmeden diğerini getirip koyuveriyorlar önüme...Bu gidişle ben değil projeler bitirecek beni... SAbrım ne zaman taşar bilmiyorum ama eğer güzelce dinlenebileceğim bir tatile çıkmazsam sinirlerim çok da fazla dayanmayacak gibi...

Aslında çok da fazla birşey istemiyorum...Sadece teyzemlerin SAroz'daki yazlığına gitsek temiz hava bol güneş deniz..Yeter bana... O kadar iyi gelecek ki anlatamam.Ama bu gidişle Temmuz sonundan önce gitmemiz imkansız gibi...Hele hele de Kocamcım ın bugün gittiği iş görüşmesi olumlu neticelenirse hiç gidemeyiz heralde....Bu arada yaklaşık 3 saattir kendisinden haber bekliyorum ama hala sesi çıkmadı.Bu kadar uzun görüşme gördünüz mü siz? İşe mi başladı nedir??? :D

Umarım hayatımız bir an önce düzene girer.Bu sıkıntıları atlatırız da rahat bir soluk alırız inşallah...Şu an fazlasını istemiyorum..Aşkımla zaten çok mutluyuz bir de şu parasal konuları çözsek yeter şimdilik.Araba işini de uzunca bir süreliğine rafa kaldırıyoruz sanırım... Ne yapalım herşeyin hayırlısı Allah'tan...

7 Haziran 2007 Perşembe

Yeniden Sahalardayım...



Altı uzun günlük Polonya seyahatinin ardından yeniden burada bu masada oturuyor olacağıma sevinme ihtimalim olduğunu düşünmezdim ama çok mutluyum... (Şu an önümde dosyaları açık olarak beni beklemekte olan bilmem kaç panoluk metro projesine rağmen!)


Merak edenler için neler yaptığımı kısaca özetleyeceğim.Buradan okuyun öğrenin lütfen yüz defa anlattırmayın bana :P

Öncelikle ilk 4 günün 1. günü yollarda kalan 3 günü de eğitimde geçti. Şimdi burda kırk saat eğitimde neler gördüğümüzü,öğrendiğimizi anlatmaya gerek yok.Sadece benim açımdan oldukça verimli olduğunu ve mesleki anlamda eksik olduğum şeyleri tamamlamak konusunda kendimi acaip gaza getirdiğimi bildirmek isterim. Tabi ki bu gaz nedense İstanbul il sınırları içine girince azaldı. Orada çok enerjiktim az uyumama rağmen(her yere yürüdük ondan sanırım ) ama nedense buraya gelince bir tembellik yerleşti.Önümüzdeki hafta sonundan itibaren kendimi ele alıyorum ve enerji yükseltiyorum.

Yemekleri genellikle et ağırlıklı etleri sosluyorlar mantarla falan..değişik tadları var ama tabi biz eti direk pişirip yemeye alışık bir toplum olduğumuzdan damak tadımıza pek uymadı.Sebze olarak göre göre patates ve mantarı gördük.Pardon bir de ıspanak ama bunları hep garnitür gibi ya da yemekten önceki başlangıç olarak aldık.Meyve olarak sadece elma yiyebildim o da bir kez.Yeşil salata ise hiç yoktu :( Beyaz lahana,tatlı havuç,kırmızı lahana (Benim gibi bir meyve sebze canavarı için et ağırlıklı yemeklerin ne demek olduğunu bir düşünsenize :S)

Ama hakkını yememek lazım Polonya birası çok güzeldi ve içimi de kolay.Eğer yolunuz Polonya'ya düşerse içmemezlik etmeyin derim ben...

Son gün (02.06.07) cumartesi günü KRAKOW şehrindeydik.Oldukça güzel bir şehir..Tarihi bir meydanı var en çok orayı sevdim. Roma'nın küçük bir kopyası gibi (Roma'ya hiç gitmedim sadece filmlerden gördüğüm kadarıyla fikir beyan ediyorum) Havası sürekli kapalıydı. Hatta Cumartesi günü öyle bir sağanak bastırdı ve o kadar uzun süre dinmek bilmedi ki Wavel Kalesi'nin Kraliyet Ailesine mensup üyelerinin konakladıkları dairelerin avlusunda uzunca bir süre mahsur kaldık. Süet spor ayakkabılarım suyu çekti ceketim sırılsıklam oldu beni de tahmin edersiniz artık...
Sonra yağmur biraz azaldı.Bu sayede o bahsettiğim meydana inip orada İstanbul'a getirmek için birkaç hediye alma fırsatım oldu.
Bir de bana güzel bir hatıra olarak yüklü bir cep telefonu faturası kaldı. Bazen aşkın bedeli böyle ağır oluyor işte Kobacanım. :D Neyse artık kontorluler kafilesine katıldım.İlgili dostlar yeni numaramı mail adreslerine gönderdiğim e-posta da bulabilirler.

Bunun dışında kocacığımı çooooooooooooooooooookkkkkkkkkkkkkk özledim tahmin edersiniz ki.. O da benim yokluğumda hasta oluvermiş şimdi ona yoğun bakıyorum ve halinden inanılmaz memnun.Yalnız galiba dün akşam evi toplama çalışmalarıma yardım ettiği için biraz bozuldu :)

O bırak dağınık kalsıncılardan çünkü...

Son olarak evime yurduma geri döndüğüm için çok mutluyum ben :) Hele sevgilimden ayrı kaldığım o 6 gün bittiği için. Allah hep böyle mutlu olmayı nasip etsin inşallah ve Nazar değmesin sevdamıza....



Özel Not: Küçük biber fidelerimden bitanesi tomurcuk açmaya başlamış çok sevindim. Habire boya gidiyorlar hiç bir ürün vermiyolarlar düye üzülüyordum. Maydonozlar aldı başını gidiyor,küçük nanelerim de oldu ve minik domateslerim kızarıyo... Küçük bahçem yeşillendikçe benim de içim sevinçle doluyo :) :) :)