28 Nisan 2012 Cumartesi

OTUZ BITERKEN...

* Hayatimdaki en büyük bosluk doldu.Anne olarak karsiladim yeni yasimi...
* Universiteden mezun oldugumdan beri ilk kez bu kadar uzun süre evde oturdum.
* Bir insani birey haline getirmenin ne kadar zor ve sabir gerektiren bir iş oldugunu deneyimleme firsatina sahip oldum
* Karsiliksiz sevginin ne kadar buyuk bir mucize oldugunu hissettim.
* Sevdiklerime daha bir kucaklayarak sarilmayi ogrendim.
* Omru hayatimin en yuksek kilosuna cikip da inerken tartida 7 li rakamlara sevinilebilecegini ogrendim.
* Cennetin de cehennemin de insanin icinde oldugunu ogrendim..
* Sevdigin dostlar tarafindan yapilan bir surprize nasil cocuklar gibi sevinilecegini ogrendim.
*Evdeki huzurun en buyuk zenginlik oldugunu deneyimledim...
Otuz yili bitirirken ben kendimin herseyden daha degerli olmasi gerektigini, ben iyi olursam herseyi daha iyi hale getirebilecegimi kesfettim...Ve gelecek gunlerin artik tamamlanmis bir aile olarak cok daha guzel olacagini...

18 Nisan 2012 Çarşamba

IŞIK DURU ILE HAYAT

Canakkale'deyiz...Eceabat'ta deniz kenarinda az sekerli sabah kahvemi yudumluyorum.Dun pastanenin orada gordugum insanlarla iki laf etmeye calisan yasli amcayla ilgili bir iki satir yazasim var.Icime dokunmus onun kimsesizligi.Oturabilir miyim diye soruyor fakat bos koltuga ragmen yer yok diyorlar.Ellerini arkasina baglayip sessizce uzaklasiyor.uzuluyirum; ne zaman bu kadar uzaklastik insanligimizdan BİZ? Ya da insanlar hep mi boyleydi
?Mayis 2011 den beri yazmamisim buraya.Neredeyse bir yil olmus.Duru'nun gelis hikayesini yazmaya niyetlenip yarim kalmis hevesim.Simdi 6.5 aylik olmus minigim.Bundan sonra kagidi kalemi alsam elime kizim bir 30 yil sonra okur mu bu satirlari???