Cingöz bakışlarla dinleyen küçük kız cevap verdi;
''Tamam ama bu sefer ben tek başıma yapıcam babannecim''
Yaşlı kadın gülümsedi ve kafasını salladı; ''Tamam kuzucum ama ben yanında bekleyeyim en azından, ocağı yakarken falan elini yakma diye....
Küçük kız kikirdedi ve kolları sıvadı.
Önce iki çay kaşığı dolusu kahveyi koydu cezveye ve onay almak istercesine büyükannesine baktı...Babanne onay verircesine salladı kafasını....
Sonra şeker kabını alıp bir çay kaşığı şekeri koydu...
Babanne : '' Bu kadarı yeter yavrum dedenle ikimize biliyorsun ki ben şeker hastasıyım dedende az şekerli sever kahveyi'' dedi.
Küçük kız; '' Hı hı evet biliyorum babannecim dedem az şekerli sever;sen de şekerli sevsen bile içmen yasak değil mi ?'' diye gülümsedi....
Sonra iki fincan suyu fincana döküp ocağı yakmaya hazırlandı.Babannesinin de yardımı ile en küçük ocağı yakıp derecesini en düşüğe geçirdi... Fincanın içindekini şöyle bir karıştırıp bıraktı.
Babannesi ''Aferin'' dedi, ''Ben yaparken ne güzel gözlemlemişsin sen beni''....
Sonra hafif kabarmaya başlayınca kahvenin köpüğünü iki kahverengi fincana paylaştırıp bir daha ocağa götürdü cezveyi...Ardından bir taşım daha kaynatıp kalanı da fincanlara paylaştırdı.
Kahveleri tepsiye yerleştirdi ve birer bardak da su koydu...
''Hadi sen git babannecim ben getiricem dedeme sürpriz olsun'' diye gülümsedi....
Babanne torununun saçlarını okşayıp tamam hadi bakalım öyleyse dedi ve evin önündeki bahçeye çıktı kapıdan....
Küçük kız büyük bir dikkatle çıktı ve dedesi ile babannesinin kahvelerini ikram etti...Sonra da oturup içmelerini izledi....
Dede kahvesini içip bitirdikten sonra meraklı gözlerle ve de heyecanla sordu:
''Dedecim kahven nasıl olmuş???
''Çok güzel olmuş kızım''....
Babanne dedeye dönerek; ''Bugün kahveyi ben yapmadım torunumuz yaptı'' dedi....
'' Vay vay vay demek benim küçük kızım büyüdü de kahveler bile yapar oldu dedesine babannesine öyle mi'' diye güldü yaşlı adam...
''Eh o zaman bundan sonra sabah kahvelerimizi senin elinden içeriz pek güzel olmuş yahu''
Küçük kız neşe ile koşup sarıldı dedesinin boynuna ve cevap verdi gururla....
''Yaparım tabi ki dedeciğim yeter ki sen iste,bundan sonra sizin kahvelerinizi hep ben yapıcam öğrendim nasılsa'' diye şakırdadı sesi.....
Sonraki yıllarda her yaz dedesinin ve babannesinin kahvelerini sadece küçük kız yaptı....
10 yıl öncesine kadar...
Sonra babannesi herkese sürpriz yaptı ve onları çok ani bir şekilde bırakıp gitti....
Şimdilerde küçük kız ne zaman kahve kokusu duysa ya da içse hep babannesini, o küçük bahçe içindeki çocukluğunun yazlarının geçtiği sevimli evi hatırlar....
Ve ne zaman dedesinin evine gitse yine dedesi der ki ona;
''Hadi kızım yap güzel ellerinle bir kahve de içelim''....
O artık büyük bir kızdır,kahveyi yapar yine aynı kahverengi cam fincanların içine..Çünkü bilir ki dedesi en çok onlarla içmeyi sever kahvesini tıpkı babannesi gibi....
Ama yazık ki artık kahveyi tek kişilik yapar o fincanlara her baktığında gözleri dolarak....
Bana şimdi yaptığım gibi güzel kahve yapmanın inceliğini o öğretmiştir....Öğrettiği bir çok başka şey gibi....
Bunun üzerinden 40 yıl geçtiğinde ben yine onu anımsayacağım belki kendi torunlarıma kahve yapmayı öğretirken....
Mekanın cennet olsun Babannem....